ADNAN OKTAR: Didem Hocam dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Bugün Başbakanımızın son parti grup konuşmasında güzel ifadeleri vardı. PKK ile müzakereler konusunda şunları söyledi: “Bir tarafı yaparken bir tarafı yıkamayız. Süreç içinde defaatle ifade ettim, Türkiye Cumhuriyeti tek bir ferdi kalana kadar sınırını bayrağını sonuna kadar korur ve koruyacaktır. Tarihin hiçbir döneminde vatanımız için, bayrağımız için canımızı ortaya koymaktan çekinmedik” dedi. Tam söylediğiniz şekilde, maşaAllah.
ADNAN OKTAR: Tam dediğimiz şekilde helal olsun çok güzel. Dün, evvelki gün söylediklerimin aynısı evet.
Didem Hocam dinliyorum, inşaAllah.
DİDEM ÜRER: Sayın Başbakanımız, Güneydoğu karakolları konusunda da sizin açıklamalarınızı teyit eden bir konuşma yaptı: “Yine söylüyorum karakol bahanedir. Devlet vatandaşını korumak için her türlü tedbiri alır. Karakollar savunma noktalarıdır. Karakollara kim neden karşı çıkar? Barajlara kim neden karşı çıkar? İşin içinde başka bir iş var. Kalekol falan hikaye. Biz karakolları daha güvenli bir hale getiriyoruz. Bunlar için terör örgütünden, parti mensuplarından izin almayız. Karakollar sınır güvenliği için olmazsa olmaz” dedi.
ADNAN OKTAR: İşte o kadar. Tayyip Hocam dinlendi, daha iyi oldu. Çalış çalış her gün her gün olur mu? Olmaz. Bir de beceriksiz adamlar da var etrafında. Adam mikrofon açmayı bilmiyor, bilmem ne. Sana bir hafta önceden haber veriliyor Allah’tan kork. Ya bir şeyi unutuyor, ya bir şeyi gevşetiyor, ya bir şeyin ayarını değiştiriyor. Bu gayet kolay bir şey, kafanı çalıştır. Sen bunun için para da alıyorsun, aç vicdanını, aç kafanı. Uyuyor adam. Onlarla uğraşmak da çok zor. Bazı tipler için söylüyorum.
Didem Hocam dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Hocam, Mursi şu anda konuşma yapıyormuş: “Bir sene canla başla çalıştım. Bizim de hatalarımız oldu, bunları gördük.” Derin devletten, kargaşa isteyenlerden şikayet eden bir konuşma yapıyormuş şu anda.
ADNAN OKTAR: Sanatı güzelliği estetiği ortaya koysana Mursi kardeşim. Gençler müzik dinlesin, her tarafı güzelleştir, tertemiz yap, sevinç her yeri sarsın. Başı açık hanımlara bir şey demeyin, sevgi gösterin. Dekolte hanımlara bir şey demeyin, sevgi gösterin. Hıristiyanlar istediği gibi ibadetini yapsın. Sarıl Hıristiyanlara halkın gözü önünde, şefkat sevgi göster. Musevilere karşı sevgi göster, şefkat göster, sarıl insanların karşısında. Fikir özgürlüğünün güzelliğini anlat. Komünistleri de çıkart, “bunlar benim kardeşim” de, onlara da sarıl, “bunlar da Allah’ın kulu” de herkese sahip çık. Mısır’ı pırıl pırıl aydınlar, her yer nur gibi olsun. Heykel de olsun, resim de olsun, sanat olsun, müzik olsun. Mısır caddelerinde güzel Arap müziği dinlesin insanlar. Sevecen bir ortam olsun. Beş vakit namazını kıl, halk dindar olsun. Camiler aç peş peşe. Oruç tutan vatandaşların eğer imkansızlıkları varsa, onlara mal dağıt, para dağıt, yiyecek dağıt. Herkesi kucakla. Hazır Allah senin aline imkan vermiş, devlet eline geçmiş, hükümet eline geçmiş. Ne gerek var bağnazların dediği felsefeyi halka dayatmaya? Eğer sen sanatçı ruhunla, sevgi ruhunla coşkuyla halkı kucaklarsan, dindar da rahat yaşar, dinsiz de rahat yaşar. Dinsizi sana emanet ediyorlar, adam diyorsun ki; “illa sen benim gibi yaşa” diyorsun. Adam nasıl yaşasın öyle? Bağrına bas hepsini. Onların özgür olduğunu görmek de insana mutluluk verir. Hıristiyan özgür, komünist özgür, ateist özgür rahat yaşıyor insanlar, Müslümanların da içi huzurlu olur. Adamı sen ezersen, Müslüman sıkılır, adam kıvranıyor yerde, sen nasıl mutlu yaşayacaksın öyle bir ortamda? Güzel davran, bakarsın ki onlar da Müslüman olmuşlar, onlar da Muhammedi olmuşlar. Şefkatli davran, değil mi? Bağnazlığı Müslümanlığa yaklaştırma. Son derece modern ol. Güzel kaliteli genç kızlar olsun, sevecen insanlar olsun. Mesela o partinin temsilcisi çok güzel genç kızlar olsa bakımlı klas, halkın karşısına Mursi öyle çıksa, genç delikanlılarla, böyle sevecen bir ortam, ordu da bayılır, herkes de bayılır. Ordu da ne yapacağını şaşırıyor adamlar. Derin devlet, ondan sonra eşkıyayı iktidara getiriyorlar arkasından. Ondan sonra derin devletin cellatları devleti yönetmeye başlıyor. Başlıyorlar Müslümanları asmaya kesmeye. Dinsizleri de asıp kesiyorlar, komünistleri de asıp kesiyorlar. Bir cellat sistemidir gidiyor. Gayet kolayken Mehdiyet, Mehdiyet’e direnme Mursi, bak mümin muttaki insansın, ellerinden öpüyorum, benim bir büyüklük iddiam yok, herhangi bir kardeşinim, ellerinden öpüyorum ama dediklerimi yap, inşaAllah.
DİDEM ÜRER: Ş an “modern bir devlet kurmak istediğini” söylüyormuş. Demokrasiyi övüyormuş. “Bir senedir hiçbir kurum aktif olarak çalışamıyor.” Mısır’da o yüzden yapmak istediklerini yapamadığını anlatıyormuş. Ve “hatalarım olabilir ama beni zorla devirmeye çalışmak yol değil. Ben sorumluluk üstlenmeye devam edeceğim. Tüm Mısırlıların isteklerini yerine getirmek istiyorum. Ama kan dökülm