EBRU ALTAN: Yakışıklı bir tanem aşkımın güzel sohbetine başlıyoruz, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Didem Sultan Hocamız buyurunuz.
DİDEM ÜRER: Hocam, Başbakanın evine 300 kişinin linç girişiminden sonra siz güvenliğin artırılmasını söylemiştiniz. 12 mobese kamerası daha yerleştiriliyormuş. Hiçbir kör nokta olmayacak şekilde.
ADNAN OKTAR: Muhtemel her türlü olaya karşı da, seri karşılık verecek şekilde hazır görevliler olması gerekir. Yani farz edelim 10 dakika içinde, 5 dakika, 3 dakika içerisinde devreye girecek gibi, gecikmeden. Çünkü o çok vahim bir olay, baya vahim.
Didem Hocam dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Bangladeş'te savaş suçları işlediği gerekçesiyle yargılanan Cemaat-i İslam Partisi’nin 91 yaşındaki eski lideri Ghulam Azam'ın 90 yıl hapse mahkum edildi Hocam.
ADNAN OKTAR: Hiç mantıklı değil, 90 yaşında adama 90 yıl! Bir kere yaştan, bütün dünyada var, varsa suçu tecil edilmesi lazım. Nerede görülmüş?
Didem Hocam dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım, 3. köprünün adının değişmesi konusunda “köprünün adı değişmeyecek. Yavuz Sultan Selim’in Alevi katliamına dair iddialar bir efsanedir. Gerçeklikle alakası yoktur. Aşalım artık bunları” dedi.
ADNAN OKTAR: Doğrudur. Yani bir tarihçi öyle diyorsa, bir tarihçi öyle diyorsa, biz olumlu olanı esas alırız.
Evet, dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Hocam, kabul edilen yeni yasayla, 10 milyon engelli şehit yakını ve gazinin ücretsiz seyahat edebilecek. Terör mağduru binlerce vatandaşa da sosyal güvencesine bakılmaksızın maaş bağlanacak. Ve faizsiz konut kredisi verilip istihdam sağlanacak.
ADNAN OKTAR: Güzel. Bu önemli bir girişim, önemli bir hizmet. Ama biraz da şöyle imani, Kuran-i müjdeler verseler! Hep yollar yapılıyor, köprüler yapılıyor, barajlar yapılıyor ama insana yatırım yapılmıyor. Yani insanın manevi yönüne, kalbine, vicdanına yatırım yapılması lazım. Mühendislik öğretiliyor, doktorluk öğretiliyor, genel kültür öğretiliyor, fakat Kuran mucizeleri, iman hakikatleri, Darwinizmin geçersizliği, materyalizmin geçersizliği anlatılmıyor. O zaman adam beton, bina, araba, şu, bu falan görüyor ama ruhunda boşluk hissediyor. O zaman sokaklara dökülüyor işte adam. Çok tehlikeli bu. Başbakan bu eksikliğin farkına vardığını açıkça beyan etti, “biz gençliği yetiştiremedik” dedi. “Ve yetiştiremiyoruz” dedi. Diyanet İşleri Başkanı da “gençliği yetiştiremiyoruz” dedi. “Eğitim veremiyoruz” dedi. Çok hayati bir konu. Her yere otel yap, baraj yap, AVM yap, şu yap, bu yap, bununla olmuyor. Bunlarla insan mutlu olmaz. Binayla, taşla insanlar mutlu olmaz; Allah sevgisiyle mutlu olur, Allah korkusuyla. Kuran mucizelerini bilecek, iman hakikatlerini bilecek, Allah'a aşık olacak, Allah'a teslim olacak, o zaman hayatın bir anlamı olur. Yoksa adam ne yapsın alıveriş merkezini ne yapsın, oteli ne yapsın bilmem neyi ne yapsın? Hiç yani olumlu bir etkisi olmaz onun, inşaAllah.
DİDEM ÜRER: Hocam, İtalya’da Entegrasyon Bakanlığına getirilen Kongo asıllı siyahi bir hanıma, diğer siyasiler tarafından ırkçı saldırılar olmuş. Bir parti üyesi “hayvanları sevsem bile bu kadını gördüğüm zaman -estağfirullah- orangutanı anımsamadan edemiyorum. İyi bakanlık yapıyor ama bunu ülkesinde yapmalı burada değil” gibi açıklamalarda bulunmuş.
ADNAN OKTAR: Niye ne şeker baya tatlı. Baksana baya şeker. Çok hoş da giyinmiş, dünya tatlısı. Çok ayıp yapmış. Nur gibi kız, baya şeker. Terbiyesizlik yapmışlar. Hepimiz Hz. Adem (a.s) ile Hz. Havva'nın evlatlarıyız. O da onun kardeşi. Hatta bak, biz o genleri taşırız üstümüzde, benler şeklinde görülür. Hz. Adem (a.s) ile Hz. Havva'dan gelen o genlerdir. Hepimizde bir zenci kanı, zenci yönü vardır. Zenci genetik kod vardır hepimizde, her insanda vardır. Onlarda da beyaz genetik kod vardır, beyaz insanda, hepsinde vardır. Orada vicdansızlık yapmış ayıp yapmış. Özür de dilemiyor. İşte gittikçe bu Darwinist, materyalist kafa bunları böyle insanlıktan çıkarıyor, vahşileştiriyor. İtalya'da da Darwinist-materyalist eğitim çok yoğun. İtalya'yı hırsızlar kapladı, soysuzlar kapladı. Millet İtalya'ya gitmeye çekiniyor. Sevgisizlik hakim oldu, nurları da gitti. Eskiden mesela çok güzel insanlar olurdu İtalya’da. Güzel insan kalmadı. Çok az çok nadir. Tabii ki iyi insanlar var, güzel insanlar da var ama genelde bozuk. Darwinizm materyalizm mahvetti.
“Cildim niye bu kadar güzel” diyorlarmış, öyle mi?
DİDEM ÜRER: Evet, çok fazla kişi soruyor Hocam.
ADNAN OKTAR: MaşaAllah, Allah vergisi, Allah’a olan sevgiden. Yoksa özel, hani var ya çeşit çeşit gözaltı kremi yok bilmem kaş altı kremi. Ne demek, bir tane krem olur, alır sürersin yüzüne. Peygamber Efendimiz (s.a.v) zamanında da yağ istimal ediliyordu hafif sulandırılıp. Mühim olan herhangi yağlı bir krem. İman, sevgi, aşk, Allah korkusu, Allah sevgisi. Bak, benim sesim de genç, bedenim de genç yani hep genç hep genç. Bana 57 yaşı komik geli