EBRU ALTAN: Aklına derinliğine yakışıklılığına hayran olduğum aşkımın güzel sohbetine başlıyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Ramazan ayında kardeşlerimiz iki türlü düşünecekler; bir, orucunu tutarken bir rahatsızlık oluşmuyorsa, ne güzel. O kişi orucunu tutsun ve büyük bir rahatlık, nimettir. Ama oruç tuttuğunda tansiyonu düşüyor, sokakta düşüyor yere yahut tansiyonu yükseliyor, kontrolsüz hale geliyor, bu çok tehlikeli olur. Öyle kişilere, kardeşlerimize oruç tutmak haram olur. Yahut midesinde rahatsızlık meydana geliyor, şiddetli yanma, acı, ülserasyon ona benzer şeyler, ona da haram olur. Yahut böbrek yetmezliği var, böbreğinde kristalleşmeler oluşmuş yahut taş oluşmuş, böbrek ağrısı çekiyor oruç tutuyor, bu olmaz, haram olur. Tutmaması sevap olur. Ama sıhhatli sağlıklı bir kişinin oruç tutmamasının bir mantığı yok. Gayet sağlığı gelişir iyi olur, zindelik hisseder, vücudu daha dayanıklı olur, bir ruhaniyet bir ferahlık üstüne gelir. Benim birinci tavsiyem bu. İkincisi; yiyecek olarak kardeşlerimiz ayrıca vitamin takviyesi yapabilirler. Mesela herhangi bir vitamin hapı kullanabilirler. Çünkü gün içinde yiyecek almadıkları için vücut direncini artırma açısından iyi olur bu. Ağır yiyeceklerden kaçınsın kardeşlerimiz. Çok büyük fayda Ramazanda kolesterolün düşmesi, damarların temizlenmesi, vücudun temizlenmesi çok büyük nimet. Bu yönden dikkatli olabilirler. Ağır yağlı yiyecekler, mesela tereyağı gibi, kuyruk yağı gibi yağları gibi yağlardan şiddetle kaçınsın kardeşlerimiz, onları yemesinler. Zeytinyağlı yiyecekler çok iyi. Mesela zeytinyağlı kabak, zeytinyağlı yiyecekler çok büyük ferahlık verir, çok dinlendirici olur. Bir de, mezhep ayrımı yapmadan, cemaat ayrımı yapmadan herkesin iftarına gitmek, davet edilen her iftarı mutlaka değerlendirmeye çalışmak güzel olur. Üşenmemek lazım iftara gütmelerde. Davete icabet çok isabetli olur. Müekked sünnettir, Peygamberimiz (s.a.v)’in sünneti. O tarz davetler olduğunda mutlaka gidermiş. Yani reddetmiyor. Bir fevkaladelik olmadıktan sonra mutlaka gidilir. Sünnet-i müekkededir, inşaAllah.

Küçük çocukları oruç tutmaya teşvik etmek doğru olmaz. Çünkü onlar zaten sorumlu değiller.

Bol sulu yiyecekler yemeleri ama özellikle zeytinyağlılar, sebze yemekleri çok çok iyi olur. Kalsiyum ihtiyacını karşılamak için peynir, yoğurt bunlar çok iyi olur. Benim oradan buradan okuduğum incelediğim, gördüğüm, düşündüğüm bu.

Ramazanın bir tatlılığı var, kendine has bir hoşluğu var, güzelliği var. Hakikaten insan bir sevinç sarıyor. Çocukluğumdan beri öyledir. Her gün bir bayram havası gibidir, bir acayiplik, bir harikuladelik olur insanın üstünde. Pideleri daha değişik güzel yapsınlar fırıncılar. Hep tek tip pide değil de daha mesela uzun, daha ince, daha değişik, mesela içinde başka malzemeler olan, değil mi? Böyle hoş pideler yapabilirler Ramazan için, o da çok güzel olur. Allah mübarek etsin, Allah tekrarına erdirsin.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: AK Parti’nin hemen hemen bütün bakanları, iftarlarını sizin her zaman tarif ettiğiniz gibi vatandaşlarla birlikte geçirdiler. Sayın Davutoğlu Gaziantep’te Suriyelilerin kaldığı konteynır kente gitti. Burada çok büyük sevgi seliyle karşılandı ve şunları söyledi: “Siz buranın ve bu toprakların asli kardeşlerisiniz ve ebediyen böyle olacaksınız. Biz size hürmeten misafirimizsiniz diyoruz. Ama siz bizim için bütün bu coğrafyanın asli sahiplerisiniz ve bu şekilde muamele göreceksiniz” dedi.

ADNAN OKTAR: Dışişleri Bakanı çok sevimli bir insan, baya sevimli, maşaAllah. Putin bile, dikkatimi çekti acayip muhabbet duyuyor. Hiçbir Bakanı öyle sevgi göstermez o. Acayip seviyor.

DİDEM ÜRER: Hocam, Sayın Davutoğlu orada gördüğü bütün çocukları tek tek kucağına alıp sevdi, yaşlılara da sarıldı ellerini öptü. Vatandaşlarla yer sofrasına oturdu ve kısa bir görüntü vardı uygun görürseniz.

ADNAN OKTAR: Bakayım.

İşte bu yüzden bütün Ortadoğu Türkiye’ye sevgi duyuyor, Balkanlar sevgi duyuyor. Afganistan sevgi duyuyor, Türk askeri gördüğünde, tüyler diken diken oluyor, sevinçten. Gidip sarılıyorlar. Bu sahneler insanların gözünden gitmiyor. Hakikaten hep böyle haktan yana, vicdandan yana, adaletten yana bir tavır içinde oluyor bütün hükümetler. Özellikle AK Parti hükümeti bu yönde çok güzel.

DİDEM ÜRER: Hocam, ilk defa Beyoğlu Belediyesi Taksim Meydanınsa 1500 kişilik bir iftar yemeği verdi. Ve meydan çok şık, kırmızı beyaz masalarla donatılmış. Toplanan vatandaşlarımıza da semazen eşliğinde çorba, et sote, pilav, baklava ve meşrubat ikram edildi. Eylemciler de Galatasaray Lisesinin önünde büyük bir yer sofrası kurarak iftar yemeği verdiler.

ADNAN OKTAR: Aferin, güzel.

DİDEM ÜRER: Orada, hayatlarında ilk defa oruç tuttuğunu söyleyenler, hatta dindar olmadığı halde oruç tuttuğunu söyleyenler de vardı, güzel bir ortama vesile olmuş.

ADNAN OKTAR: İyi güzel, çok çok iyi, maşaAllah.

Ama bu Taksim’de esnaf çok mağdur oldu. Buna hükümet özel düzenleme yapsın. Özellikle Taksim esnafı ezildi.