GÜLŞAH GÜÇYETMEZ: Sevgisine doyamadığım aşkımla sohbetimize devam ediyoruz.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Mehmet Şevket Eygi Hocamız: “Çok büyük bir zat zuhur edecektir. Bu zat Rasulullah Efendimiz (s.a.v)’in sülalesinden olacaktır. Bu zat Müslümanları birleştirecek, tefrikaya son verecek, müminleri tek bir ümmet haline getirecektir” diyerek, Hz. Mehdi (a.s)’dan bahsetti. “Selam olsun bu yüce zata. Kendisine şimdiden peşinen biat ve itaat ediyoruz” dedi.

ADNAN OKTAR: Bu insan vicdanlı insan, bu insan Müslüman insan. Bu insan veli insan, samimi Müslüman. Allah için ümmetin haline bakıyor, alametlere bakıyor, Müslümanların başına bir lider gerektiğini görüyor. Ahir zamanda olduğumuzu çocuk olsa görür. Bunu görüyor, idrak ediyor ve İttihad-ı İslam’ın hakim olması için, Hz. Mehdi (a.s)’ın zuhuru için dua ediyor, maşaAllah. Çok değerli bir insan, halis samimi bir Müslüman.

DİDEM ÜRER: Hocam, Suriye’de gönüllü bir doktor; “Suriye’de keskin nişancıların bir paket sigara iddiasına girerek insanların farklı yerlerine, bazen de hamile kadınların karınlarına ateş ettiklerini” söyledi. Resimde annesinin karnında ateş edilen bir bebeğin röntgeni var kafatasında kurşunla.

ADNAN OKTAR: Sanki öbür türlü öldürmeler normalmiş gibi; böyle bir mantık geliştiriyorlar. Şimdi, anne karnındaki çocuğa vurulması çirkin, annenin kafasına sıkarsa, normal. Yahut mesela yaşlı bir adamı öldürürse çirkin, fakat genç bir adamı öldürürse normal. Adam öldürmenin hepsi rezalet. Ve neyle öldürürsen öldür hepsi rezalet, olmaz öyle şey. Allah, “bir insanı öldürmek, kainatı öldürmek gibi” diyor.

Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Şeyh Nazım Hocamız’ın mutfağında hizmet eden Ülfet Hanım’ın torunu Meleknaz’ın fotoğrafları vardı.

ADNAN OKTAR: Bakayım. Bu ne şeker bu, bu ne bal. Enseye bak sen. Şeyhimizin elini öpmeye gidiyor. Bu da kedi arkadaşları. Ama baya tatlıymış bu, yani sırf baldan oluşuyor bu, maşaAllah.

DİDEM ÜRER: Hocam, bugün yine çok yakışıklı olduğunuz ve karizma olduğunuzu kardeşlerimiz mesajla gönderdiler.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah.

İffetini koruyan Meryem, “ona kendi ruhumuzdan üfledik” diyor Allah. Allah’ın ruhuna. Demek ki, herkeste böyle bir şey olmuyor. Allah istediği insana bunu yapıyor. Bak, “Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona ruhumuzdan üfledik.” İffetini koruması kadınların ona bir üstünlük, bir güzellik, akıl alameti olarak söylüyor. Yani erkeklerle helal olmayacak şekilde ilişkiye giren kadın iffetini kaybetmiş olur. Ama helaliyle ilişkiye girerse ibadet sevabı alır. “Biz ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.” (Enbiya Suresi / 91) Yani örnek, güzellik.

Şeytandan Allah’a sığınırım. “İşte sizin ümmetiniz bir tek ümmettir.” Cemaatler, cemiyetler, mezhepler halinde değil diyor bak, “tek bir ümmet.” “Ben de sizin Rabbinizim; öyleyse Benden korkup-sakının.” (Mü'minun Suresi / 52)

“Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar.” Mezheplere, cemaatlere, bölümlere ayrıldılar. Şu an olduğu gibi. İşte ahir zamanın fitnesini Allah Kuran’da nasıl detaylı anlatmış. Kuran’da ahir zaman alametleri bir açık anlatılır, bir de gizli anlatılır. Mesela bu gizli anlatılan ahir zaman alametleridir. Bak, “onlar işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar.” Halbuki Peygamber Efendimiz (s.a.v) zamanında böyle bir şey yoktu. İşlerini kendi aralarında parça parça dağıtmamışlardı. Bütündü, tek bir ümmet vardı. Mezhepler yoktu, cemaatler, tarikatlar yoktu. “Nerede Müslümanlar” dedi mi hepsi bir arada gösterilirdi, bir tane Müslüman grubu vardı, bir tane. Bir imamları vardı; Peygamberimiz (s.a.v), bir tek Müslüman grubu vardı. Ama bak, ahir zamana bakacak şekilde Allah diyor ki: “Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar..” irini bir tarafa, birini bir tarafa, “(dinlerinde bölünmeler yaptılar);” Allah “hepsi bize döneceklerdir” diyor. (Enbiya Suresi / 93)

Evet, dinliyorum Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Hocam, kardeşlerimiz geçtiğimiz günlerde Kadıköy ve Ataşehir ilçelerinde 1500 adet İslam Birliği İstiyoruz broşürü dağıtmışlar.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Emine kardeşimiz bayramda Gemlik’te broşür dağıtmış. Tek başına olduğu için fazla resim çekememiş. Size sevgilerini iletti.

ADNAN OKTAR: Tek başına mücahitse, o zaman daha çok sevap alır. Canım benim. Nasıl yakışmış başörtüsü de, maşaAllah. Aslanım benim aferin, maşaAllah. Çocuklara bakayım. Bunların yüzlerindeki bu temiz ifade Allah’ın hikmeti, müthiş yakışıyor çok çok güzel. Günahsız oldukları için çok tatlı oluyorlar, maşaAllah.

Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: UNESCO 1932’den beri çeviri kitaplarının listesini sunmak için, 2 milyondan fazla kitaptan