Aşk tutkuların kavrulduğu çöl gibi yakar yüreği denizlerin bilinmez yerlerine gizlenmiş girdaplar gibi çeker insanı içine. Aşkta sormak yoktur cevap aramak yoktur. Bu yüzden aşk gönüllü bir körlüktür.
Aşk yavan bir sevgi değildir kuru birkaç söz hiç olamaz. Birkaç yapmacık kelimenin arkasına sığınmış ürkek bir gölge durumuna hiç düşmemeli.
Aşk bazıları için tabudur. Konuşulması düşünülmesi arzulanması yasak olan. Bazıları için
alelade halk pazarında satılan yapma bir çiçeğe benzer. Bu sebeple kimileri aşkı ulaşılmayacak bir kızıl elma olarak yazmışlardır kafalarına. Kimileri için sıradandır herkes aşık olabilir. Öyle değildir aslında her seven aşık her sevilen maşuk olamaz.
Aşk bu yüzden yürek ister.
Aşk Anadolu'da el tezgahında ilmek ilme dokunan kilim gibidir. Kilimi ortaya çıkarmak için her gün bıkmadan usanmadan ilmek atmak ister. Aşkta yarına bırakmak yoktur. Her rengi desene göre yerleştirmek ister. Her ilmekte daha fazla özen ister.
Aşk bu yüzden sabır ister.
Aşk diken bahçesinde güle ulaşmaya benzer. Attığın her adımda önüne dikenler çıkacaktır. Sen çıplak ayaklarınla ona yürümelisin ayakların gülün rengini alana kadar gerekirse kanamalıdır. Gün gelir dağları kazma ile yarmak gerekir Ferhatça. Gün gelir Mecnun olmak gerekir çölü aşmak için. Bazen yanmak gerekir Kerem gibi.
Aşk bu yüzden zahmet ister
Aşkın cilvesi vardır nazı vardır vahaya benzer çölde yakalamak istediğinde dokunmak
sıcaklığına sokulmak istediğinde kaçar senden. Bir çoban yıldızı gibidir geç vakitlerde çıkar. Sen her gece yıldızların arasından onun çıkmasını beklerken onun acelesi yoktur. Sabah kızıllığından önce endamı çıkar. Bir daldı mı gözlerin kaçıverir habersizce güneşlerin ardına. Seni her doğan güneşte geceye hasret bırakır. Gündüzler gece olur sıkar bedenini aşkın ızdırabı. Aşk bu yüzden acı ister.
Biz aşkı dar zamanların içine sığdırmaya çalışırız. Aşk geniş zamanların emeğidir. O her anı
kuşatmadıkça yürekte maya tutmaz. Aşk bu yüzden zaman ister.
Aşk suya benzer. Akmadı mı paslanır sürekli yol ister yenilik ister değişiklik arzular. Durağanlık onun intihar etmesidir. Farkına varmadan önce kırılır sonra yıkılır. Buz dağı gibi eriyip gider. Aşk bu yüzden hareket ister.
Aşık olmak yetmez. Aşkı yaşatmaktır esas olan. Aşkın ömrünü uzatmak gerekir. Aşkın varlığının devamı sevgi ve saygıdır bir bakıma. Ancak bunlar bir yerde tökezleyecektir. Aşk yara aldığındadüştüğünde boynu bükük kucağına ellerin sonsuzluğun sahibini aradığında umut tükenmiş değildir. Her şeyin ve herkesin devreden çıktığı köprülerin yıkıldığı nefret ırmaklarının taştığı"ben"lerin kılıçlarını çektiği yerde bitmemeli aşk.
Aşk bu yüzden her zaman Merhamet ister...