AYÅžE ASLANCA & FARUK SALGAR & UMUT AKYÃœREK
SEVDİM SENİ MÂBUDUMA CÂNÂN DİYE SEVDİM
(İLÂHÎ)
Makâm : Hüzzâm
Usûl : Sofyân
Bestekâr : Hârûn Baba
Güftekâr : Cemâlî
Sevdim seni ben mâbuduma
Cânân diye sevdim
Bir ben değil âlem sana
Hayrân diye sevdim
Evlât û îyâlden geçerek
Ben ravzana geldim
Ahlâkını methetmede
Kur'ân diye sevdim
Kurbânın ola'm şâh-ı resûl
Sen kovma kapından
Dîdârına mûştâk olan
Yezdân diye sevdim
Mahşerde nebîler bile
Senden medet ister
Gül yüzlü melekler sana
Hayrân diye sevdim
mâbut : tapılan varlık; Tanrı, ilah
cânân : gönülden sevilen, gönül verilen, kendisine büyük sevgi duyulan kadın; sevgili; Tanrı, Allah
evlât û îyâl : çoluk çocuk
ravza : bol ağaçlı, çiçekli bahçe; cennet
şâh : benzerleri içinde en has olanı
dîdâr : yüz, çehre; görme, görüşme
mûştâk : özleyen, özlenmiş olan
yezdân : Tanrı
nebî : kitap inmemiş, kitap getirmemiş peygamber
medet : zor durumda kalmış bir kişiye ulaştırılan yardım; imdat
- 19.04.2011 SALI -