Dahası İçin:
http://www.urp.gen.tr
Başlangıçta Türkistan taraflarında bir bölgenin hükümdarı yani dünya sultanı iken vâkî olan bazı ikazlarla hükümdarlığını bırakıp maneviyat sultanı olmaya azmeden, bunu da gerçekten başaran İbrahim Edhem (VIII. y.yıl) dünya malına karşı o kadar tenezzülsüzdü ki kimseden bir şey istemez ve beklemezdi. Nefsini yokluğa ve mahrumiyete o derece alıştırmıştı ki bir benzerine rastlanamazdı. Birgün büyük velilerden çağdaşı ve hemşehrisi Şakik Belhi ile karşılaştı ve ona sordu:
- Ey Şakik nasıl geçiniyorsun? Şakik Belhi cevap verdi:
- Bulunca yiyoruz, bulmayınca sabrediyoruz.
İbrahim Edhem:
- Horasan'ın köpekleri de aynı şeyi yapıyorlar, bulunca yiyorlar, bulmayınca sabrediyorlar, diye karşılık verdi.
Belhi sordu:
- Peki siz ne yapıyorsunuz?
- Biz bulunca dağıtıyoruz, bulmayınca sabrediyoruz.
Bizim İbrahim Edhem Hazretleri hakkında söylemek istediğimiz bu değil. İbrahim Edhem'in, amaç edindiği ve ulaşmayı başardığı yokluk ve mahrumiyeti (...)