Yine bir gül-nihâl aldı bu gönlümü
Görmedim kimsede böyle bir dîl-rübâ
Sim-ten gonca-fem bî-bedel ol güzel
Böyle kaş böyle göz böyle el böyle yüz
Âteşîn rûhleri yaktı bu gönlümü
Âşıkın bağrını üzmeye göz süzer
Pür edâ pür cefâ pek küçük pek güzel
El aman pek yaman her zaman ol güzel
YİNE BİR GÜL NİHÂL ALDI BU GÖNLÜMÜ
Makâm : Rast
Usûl : Semâî
Bestekâr : Hamamîzâde İsmail Dede Efendi
Yine bir gül-nihâl aldı bu gönlümü
Sim-ten gonca-fem bî-bedel ol güzel
Âteşîn rûhleri yaktı bu gönlümü
Pür edâ pür cefâ pek küçük pek güzel
Görmedim kimsede böyle bir dîl-rübâ
Böyle kaş böyle göz böyle el böyle yüz
Âşıkın bağrını üzmeye göz süzer
El aman pek yaman her zaman ol güzel
gülnihâl : gül fidanı
sim-ten : gümüş tenli
fem : ağız
bî-bedel : bedeli, değeri, karşılığı olmayan; bedelsiz
âteşîn : ateşli, ateş gibi yakıcı; coşkulu, canlı
rûh : yanak, yüz, çehre
edâ : naz, işve
dîl-rübâ : gönül alan, gönül kapan