Onca şöhrete rağmen çok mütevazı bir hayatı olan Şeyh Muhammed Sıddik, beyaz bir entari ve beyaz bir takke giyip evinin önüne oturur, lakin çok kimse onu tanımazdı. Oturduğu civardaki insanlarla ve yakın akrabalarıyla çok iyi geçinir, çok meşhur olmasına rağmen halktan biri gibi dururdu. Fakirlere karşı çok merhametli olması da önemli bir özelliğiydi.
Şeyh-i Minşâvi 1966 yılında verem hastalığına yakalanır. Doktor okumamasını tenbih eder, fakat Kur’an aşığı olan Şeyh canı pahasına da olsa bu aşkından vazgeçmeyerek, aksine yüksek sesle okumaya devam eder. Tabii bu arada hastalığı günbegün artar.
1968 yılında ikinci hanımı, hac vazifesini eda ederken mukaddes beldelerde daha genç yaşta iken vefat eder.