Mayıs ayında Arzum Onan ile 27 yıllık evliliği biten Mehmet Aslantuğ'un eşini aldattığı ileri sürülmüştü. Sosyal medya hesabından yayınladığı videoyla hakkında iddiaları kesin bir dille yalanlayan oyuncu, "Sevgili Arzum yorulduğunu, biraz kendini bulmak istediğini belki incitmemek için sebeplerin çoğunu söylemese de ayrı bir eve çıkmak istediğini söyledi" ifadelerini kullandı.
Magazin camiasının en gözde çiftleri arasında gösterilen Mehmet Aslantuğ ve Arzum Onan çifti geçtiğimiz mayıs ayında 27 yıllık evliliklerini tek celsede bitirdi. Onan'ı Gözde Akpınar ile aldattığı iddia edilen Aslantuğ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla ihanet iddiasını kesin bir dille yalanlayarak boşanmayı eşinin istediğini söyledi.
Mehmet Aslantuğ, 27 yıllık eşi Arzum Onan’dan boşandıktan sonra ilk kez konuştu. Sosyal medyada yayınladığı paylaşımda oyuncunun sözleri şöyle:
''Bunu kadınlarımız için yapıyorum. Meslek hayatımda yaklaşık 40 yıla varmak üzereyim. 30 yıldır bir çoğunuzun bildiği bir aşk hikayesinin taraflarından biriyim. Bir şey yaşadık ve ayrıldık. Bak ablacım 30 yıllık bir aşk hikâyesinin erkek taraflarından birisi olarak bir sorumluluğum var farkındayım. Çünkü erkekler önemli bir kısmı can yakıyor. Bana göre kadınlarında önemli bir kısmı can yakıyor. Kendi ilişkimden zina bağımsız söylüyorum. Çünkü ben bu fukaranın görüp görebileceği çok zarif, çok asil bir duyguyla, muhatapla yaklaşık 30 yıl geçirdim, Oya'ya saygım sonsuz. Ben Oya'ya ihanet etmedim. Magazin dünyasının da yazdığı gibi ben biraz para sahibi hayatımda yüzünü bile görmediğim birinin bendeki yeri dolayısıyla boşanmadım, boşanmayı da ben istemedim. Daha doğrusu ayrılmayı ben istemedim. Sevgili Arzum yorulduğunu, biraz kendini bulmak istediğini belki incitmemek için sebeplerin çoğunu söylemese de ayrı bir eve çıkmak istediğini söylediğinde sahiplendiğini zannettiğim, üzerine titrediğimi zannettiğim, belki o titremenin içinde de bunalttığımı görmediğim bu ilişkinin biricik kahramanını anlamak, onaylamak, saygı duymak zorundaydım. Kolay olmadı, acı çektim, üzüldüm, aylarca kelimeler bulmaya çalıştım falan filan. Ama hiçbir şey yazıldığı çizildiği gibi değil. Hala sağda solda kıymet bilmemek 'erkek milleti değil mi' demeye getirmek, bir tür şeref ve haysiyet üzerinden sual edilen bir noktaya taşınıyorsun. Bir şeyler söylemek kaçınılmaz oluyor. Ben terk eden değilim, bunu ne hayal ettim ne de teklif ettim. Yorgundu, ama şu ya da bu nedenle ortaya çıkan psikolojik çözülmeleri hak vermek, anlamak, kırıp dökmemek, hesap sormamak üzere saygı duymak zorundaydım. Bir tek istedim; bunu ayrı evlerde, ayrı hayatlarda başaramayız. Bu çok eğilip bükülür, gözaltındayız hukuken de bir sona varalım öyle bakalım. Sadece bu. Birilerin yazıp çizdiği ve fatura çıkardığı gibi, birkaç kadınların ya da bazılarının inanmak istediği inandığı gibi asla yüzünü, gözünü sanını bilmediğimiz insanlarda yaşanan ilişkiler sebebiyle boşanmayı istemek değildir, yapmayın hırpalıyorsunuz. 'Bunu size yakıştıramadık, bizi ha