AKP’li Bolu Belediye Meclis Üyesi Hacer Çınar da son dönemde gelen zamlara ve yaşanan hayat pahalılığına tepki gösterdi. Çınar, “Kimsenin almaya cesaret edemediği altın-döviz fiyatları fırladı, herkesin yemek zorunda olduğu domatesin, biberin yüzünü göremez olduk. Tüm bunlar olurken bizler, ekonomik krizle uğraşan devletimizin yanında olup sabretmeye devam ettik. Ama bitti. Sabrımız bitti” dedi. Bunun üzerine Çınar'ın geçmişte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir programda, “Rabbim, lütfen benim ömrümü ona ver. Ömrüm size annemin ak sütü gibi helal olsun cumhurbaşkanım" sözleri ve bir meclis toplantısında Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a bir şişe su fırlatması tekrar gündem oldu.
Meclis üyeliğinin yanı sıra HAK-İŞ'e bağlı Öz-Sağlık İş Sendikası Bolu Şube Başkanlığı görevini de yürüten Hacer Çınar, sağlık işçilerinin geriye dönük haklarının ödenmesi konusunda bugün İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
"Alacakların bir an önce ödenmesi için çalmadık kapı bırakmadık"
Sendika üyeleriyle birlikte açıklamalarda bulunan Çınar, "Sizlerin de yakından bildiği üzere Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan sağlık işçilerinin yetkili sendikası Öz-Sağlık İş olarak 190 bin işçimiz işveren sendikası TÜHİS ile imzaladığımız Toplu İş Sözleşmesi’nin üzerinden 46 gün geçti. Sendika olarak ilk günden beri defalarca masaya oturduk, ‘geriye dönük alacakları bekletmeyin’ dedik, ‘işçiye nefes aldıracak bu toplu parayı kuşa döndürmeyin’ dedik, ‘önümüz Kurban Bayramı işçi kurbanını kesebilsin’ dedik, vergi dilimini işaret ettik, ülke ekonomisinin zorluğunu gösterip alacakların bir an önce ödenmesi için çalmadık kapı bırakmadık" dedi.
"Sabrımız bitti, öfkemiz büyüdü"
Hacer Çınar, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sendika olarak devletin tüm kademelerini aşındırdık. Hesaplamalar yapılıyor dediniz bekledik. Kasada para yok, ek bütçe istedik dediniz bekledik. Bütçe Meclis’ten daha çıkmadı dediniz bekledik. Biz sabırla beklerken bu arada neler oldu, bir hatırlayalım; Ev kiralarımız 10 bin liranın üzerine çıktı. Vergi oranları arttı, akaryakıta dev zam geldi. Akaryakıta gelen zam, aynı gün başta gıda olmak üzere tüm sektörlere aynı oranda yansıdı. Biz sabırla beklerken beslenme, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarımız yüzde 200’e varan oranlarda artış gösterdi. Kimsenin almaya cesaret edemediği altın-döviz fiyatları fırladı, herkesin yemek zorunda olduğu domatesin, biberin yüzünü göremez olduk. Tüm bunlar olurken bizler, ekonomik krizle uğraşan devletimizin yanında olup sabretmeye devam ettik. Ama bitti. Sabrımız bitti. Çalışıp hak ettiğimiz geriye dönük alacaklarımızın önemsenmemesine karşı sabrımız bitti öfkemiz büyüdü. Alın terimizin görmezden gelinmesine karşı onurumuz kırıldı. Geriye dönük alacağımız paranın bu enflasyonist ortam karşısında pula dönüşmesinden dolayı evimize götüreceğimiz ekmek küçüldü, eridi ve bitti"