İstanbul'daki binalardan alınan karot örneklerinin incelendiği laboratuvarda 2000 yılından önce yapılan binalarda tahta ve deniz kabuğuna rastlandı. Çok sayıda can kaybının yaşandığı yüzlerce binanın yerle bir olduğu ve ağır hasar gördüğü 17 Ağustos Marmara Depreminin üzerinden 22 yıl geçti. O günden bugüne uzmanların ise sadece deprem haftasında ya da büyük Marmara Depreminin yıldönümünde değil, her fırsatta dikkat çektiği bir konu, “İstanbul’un yapı stoku”. Uzmanlar kentteki binaların, İstanbul’da beklenen 7.2 büyüklüğündeki bir depreme hazır olması gerektiğini, vatandaşların “Deprem güvenli” binalarda yaşaması gerektiğini vurguluyor. Öte yandan uzmanlar hükümet yetkilileri ile yerel yönetimlerin, beklenen depreme karşı kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmalarının yanı sıra, vatandaşların da bu konuda bilinçli olması gerektiğini dile getiriyor. Özellikle 2000 yılı öncesi inşa edilen yapılarda deprem risk analizlerinin yapılması, büyük önem taşıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden İstanbul Beton Elemanları ve Hazır Beton Fabrikaları (İSTON), kentteki binaları, çeşitli yöntemlerle tarama çalışmaları yapıyor. Bunlardan biri ise, binalardan “karot numunesi” alınarak yapılanı. Bu yöntemle, binaların deprem yönetmeliğini karşılayıp karşılamadığı öğreniliyor. Demirören Haber Ajansı(DHA), Yenibosna’daki Yapı Laboratuvarı’nda yapılan bu çalışmalarını yerinde inceledi.