Tarlanın traktörle sürülmesi
-Kadınların çamurda toprağa sarımsak dikmesi
-Kadınların yemek yemesi
-Tarlaya sarımsak ekilmesi
-Röportajlar yapılması
-Detaylar
( KASTAMONU -ÖZEL)- Beyaz altının dikimi kuraklık endişesi ile 1 ay önce başladı KASTAMONU
- Üreticisinin ‘beyaz altın’ olarak adlandırdığı ve dünyanın en kaliteli sarımsağı unvanına sahip Kastamonu’nun coğrafi işaretli ürünü Taşköprü sarımsağının dikimi bu yıl kuraklık korkusu nedeniyle 1 ay erken başladı.
Üreticiler, özel izinle getirdikleri işçilerle sarımsak dikimine başladı.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Kastamonu’da kış mevsiminin kurak geçmesi nedeniyle Kastamonu’nun coğrafi işaretli ürünü ‘beyaz altın’ olarak adlandırılan Taşköprü sarımsağının dikimine erken başlandı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye’nin sarımsak ihtiyacının yüzde 25’lik kısmının karşılandığı Taşköprü’de sarımsaklar bu yıl erken toprakla buluştu. Geçtiğimiz yıl 35 bin ton civarında sarımsak hasadı yapan çiftçiler, bu yıl havaların kurak geçmesinden dolayı rekoltenin düşmesinden endişe ediyor. Taşköprü’de 4 bin ailenin geçim kaynağı olan dünyaca ün yapan Taşköprü sarımsağı, her yıl Şubat ayının 20’sinde dikimine başlanıyordu. Kurak geçen mevsimin ardından çiftçiler, geçtiğimiz hafta kar yağışının yağmasıyla birlikte kuraklık korkusu endişesiyle Ocak ayında sarımsağın dikimine başladı.
Sarımsak üreticileri, sarımsak dikimi için tarlalarını traktörlerle sürerek dikime hazırlarken bazı çiftçilerde valilikten aldıkları özel izinle getirdikleri işçilerle tarlada sarımsak dikimine başladı.
“Şubat ayında diktiğimiz sarımsağı, kuraklık korkusu nedeniyle bu yıl erken başladık”Taşköprü’nün Çetmi köyünde sarımsak üretimiyle uğraşan çiftçi Süleyman Atasoy, “Yaklaşık 35 yıldır sarımsak üretimi yapıyorum. Bu yıl kuraklık olduğu için erken sarımsağı dikmek zorunda kaldık toprağın tavı olmadığı için. Aşağı yukarı 8 aydır yağmur yağmadı. Bu yıl ayrıca kar da yağmadı. Mecbur kaldık, az bir kar yağdı bizde hemen tavı ile sarımsakları dikiyoruz. Eğer toprağın tavı olmazsa sarımsak çimlenmiyor, çimlenmediği zamanda kurtlanma yapıyor. Tarladan çıkar gider. Bu yüzden takip etmek gerekiyor, zahmetli bir iş. Normalde biz, bu sarımsağın dikimine Şubat ayının 15’i, 20’si gibi başlamamız gerekiyordu. Mart’ın 15’ine kadar dikmemiz gerekiyordu. Fakat bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle hemen dikmek zorunda kaldık. Birde köyün alt tarafından geçen bir kanal var. O kanaldan suyu DSİ bırakıyor, DSİ’de bizlere bu yıl sulamayı sıkıntılı diyor. Sarımsakları sulayabilsek bizlere yeter diye düşünüyoruz. Pancara veya mısıra su yetmeyecek gibi, korkuyoruz bizde yağmur yağmazsa. Bizlerde bu yüzden mecbur kaldık erken sarımsağı dikmeye” dedi.
"07.00’den başlıyoruz akşam saat 18.00’e kadar tarladayız"Sabahın erken saatlerinde başladıkları dikime akşam saatlerine kadar devam ettiklerini belirten Atasoy, “Bu çok zahmetli bir iş, masraflı bir iş ama bırakamıyoruz da. Her yıl yapıyoruz. Allah herkesin işini rast getirsin. Sabahları biraz soğuk oluyor. İşçilerimizi sağ olsun valiliğimizin izniyle tarlaya getiriyoruz. Sabah 07.00’den başlıyoruz akşam saat 18.00’e kadar tarladayız. Sarımsağım maliyeti yüksek, vatandaşın pahalı dememesi lazım. Bize yüksek maliyeti oluyor” diye konuştu.
“Havalar kurak geçiyor, bu yüzden toprak tavında iken Ocak ayında dikimine başladık”Yaklaşık 60 yıldır sarımsak tarlalarında çalıştığını söyleyen çiftçi Melahat Yüksel ise, “Normalde her yıl Şubat ayının 20’sinde dikime başlıyorduk. Bu yıl Mart ayına kadar sarımsak dikeceğiz. Bunun eziyeti çok, tek tek toprağa çivilerle dikiyoruz. Kurakta havalar giderse zahmetimiz daha çok olacak. Verdiğimiz emeği alamıyoruz. 50 bin lira, 100 bin lira toprağa gömüyoruz ama karşılığını alamıyoruz. İlaçlarımız, tozlarımızın fiyatları yüksek. Çok zahmet veriyoruz, bu yüzden fiyatların yükselmesini istiyoruz. Sabahları toprak buzlu oluyor, o yüzden elimizde çivilerle dikim yapıyoruz. Biz, kilosu 30 lira dediğimiz zaman fiyatına çok diyorlar. Bundan aracılar daha çok kar ediyor. Biz, pazarda 20 liradan satıyoruz ama İstanbul, Ankara gibi yerlerde 50-60 liradan satılıyor. Aracılar bu parayı alana kadar taban fiyatını bizlerin alması gerekiyor. Bu eziyete karşı çiftçilerin bu fiyatı alması gerekiyor” diye konuştu.
“15 Temmuz’dan önce satılan sarımsak, Taşköprü’nün değil”Hasattan önce pazara giren sarımsakların Taşköprü'de üretilmediğini söyleyen İzzet Sarı da, “İnternette sık sık görüyoruz nasıl başladı, nasıl gidiyor diye. Coğrafi İşaretli Taşköprü Sarımsağı, tek tek dişlenerek şimdi toprağa dikiliyor. Tüketiciler, sarımsağın daha irisi daha büyüğü olsun istiyor. Taşköprü sarımsağının en büyük özelliği bir dişini ağzınıza aldığınız zaman gözünüzden yaş gelmiyorsa Taşköprü’nün sarımsağı değildir. Yine tüketicilerin dikkat etmesi gereken diğer bir konu daha 15 Temmuz’dan önce pazarda sarımsak satılıyorsa bilin ki bu Taşköprü’nün sarımsağı değildir” dedi.