-Yatık evlerden detay
--Evlerin genel durumdan çeşitli detaylar
--Çatlaklar detay
--Muhtar Mustafa Yılmaz’ın çatlakları göstermesi
--Yılmaz’dan detaylar
-Mustafa Yılmaz röportaj
-Çalışkan çiftinden detaylar
-Çalışkan çifti röportaj
-Eşref Çetin röportaj
-detaylar
( ANTALYA -ÖZEL)- Evlerinin yıkılmaması için demir profillerle önlem almaya çalışıyor, korku içinde yaşıyorlar- Yıllar önce arıklar doldurulup yumuşak zemine yapılan gecekondular zamanla yan yatmaya başlayınca vatandaşların korkulu rüyası haline geldi- Ev sahibi Gülsüm Çalışkan:- "Hepimiz büyük panik içerisindeyiz, gitsek nereye gideceğiz, başka yerimiz yok ki, hepsi burası”-Muhtar Mustafa Yılmaz:-"Her depremde diken üstündeler" ANTALYA
- Antalya’da yıllar önce arıkların geçtiği yumuşak zemine yapılan gecekondular zamanla yan yatmaya ve çatlaklar oluşmaya başlayınca, vatandaşların korkulu rüyası haline geldi. Herhangi bir depremde, kuvvetli yağış ve fırtına da korku dolu anlar yaşadıklarını anlatan bir vatandaş, "Yemeği hazırlıyorum siniye koyuyorum. Altına denge koymayınca yemekler, çay hepsi dökülüyor. Altına mutlaka denge koymamız lazım" dedi.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Kızıltoprak Mahallesi’nde, ’Yediarıklar’ diye bilinen bölgeden geçen arıkların kurumasının ardından 1965 yılında yumuşak zemine yapılaşma başladı.
Zemindeki çökmeler nedeniyle alanda bulunan 210 civarındaki gecekondu, göçükten etkilenerek yana ve öne doğru yatmaya başladı.
Aradan geçen yıllar içinde evlerdeki eğim de artarak neredeyse yıkılacak duruma geldi. Evlerde yaşayan vatandaşlarsa, duruma kendi imkanlarıyla yaptıkları demir bloklarla önlem almaya çalışıyor. Bölgede bazı gecekondular eğimden dolayı yıkıldığı, bazılarının da boşaltılmış olduğu görülse de birçok gecekonduda yaşam halen devam ediyor. Gecekonduların 50’si yatık halde 1994 yılından bu yana Kızıltoprak Mahalle Muhtarlığını yapan Mustafa Yılmaz, mahalledeki yaklaşık 50 gecekondunun yatık olduğunu söyledi.
Tehlike taşıyan evlerde bazı vatandaşların yaşadığını, bazılarının ise taşındığını belirten Yılmaz, “Gidecek yeri olmayıp, riski göze alıp oturanlar var. Burası yediarıklar. Düden çayından başlayan 7 arık buradan geçiyor. Bu arıklar Topçular Mahallesi’ni, Mehmet Mahallesi’ni, Kızıltoprak Mahallesi’ni, Çaybaşı ve Değirmenönü Mahallesi'ne kadar iniyor. Zamanında arıklar doldurulmuş ve üzerine evler yapılmış. Topraklarda zamanla dibe oturunca, evler maalesef bu hale gelmiş. Hepsi bu şekilde yatmış” dedi.
“Evlerin içinde kalanların kurtuluşu olmaz” Yatık evlerin çok riskli olduğuna dikkat çeken Muhtar Yılmaz, “Şimdiye kadar bir sarsıntı olmadı ama en ufak bir sarsıntı da bu evlerin içinde kalanların kurtuluşu olmaz. Ben 27 yıldır burayı böyle bilirim. Yetkililere bildirdik ama hazine alanı” diye konuştu.
“Her depremde diken üstündeler” Evlere acilen bir çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Burada oturan da var, terk eden de var. Daha ne kadar oturacaklar? Devletimizin bir çözüm bulması gerekiyor Bu insanlar çeyrek asırdır bu şekilde oturuyor. Allah korusun nerede bir deprem olsa herkes tedirgin oluyor, telaşlanıyor. Kuvvetli bir fırtına da, yağmur da olsa insanlar korkuyor. Fırtına da bunları göçürebilir. Her depremde diken üstündeler” 1968 yılından bu yana tehlike arz eden gecekondu evinde oturan Bayram Çalışkan (65), “Önceden beri çatlaklar vardı. Arık çekilince toprak çökmeye başladı.
Hep tedirgin oluyoruz. Evler çatlak. Oğlumda bu mahallede oturuyor onun evi daha berbat. Depremde fırtınada çok korkuyoruz” diye konuştu.
“Korkuyla oturuyoruz” Bayram Çalışkan’ın eşi Gülsüm Çalışkan da (60), evlerinde korkarak yaşadıklarını söyledi.
Çalışkan, “Depremde de fırtına da korkuyoruz. Hiç dayanıklı değil, çatlaklar var. Evimiz yatık. Deprem oldu mu daha kötü olur. Korkuyla oturuyoruz. Oğlumuz da korkudan uzun süredir bizim evimizde kalıyor. Hepimiz büyük panik içerisindeyiz. Gitsek nereye gideceğiz. Başka yerimiz yok ki, hepsi burası” dedi.
“Yemek, çay altında denge koymayınca dökülüyor” Yatık evde yemek yapmanın da zor olduğuna dikkat çeken Çalışkan, “Yemeği hazırlıyorum siniye koyuyorum. Altına denge koymayınca yemekler, çay hepsi dökülüyor. Altına mutlaka denge koymamız lazım” ifadelerini kullandı. “3 büyüklüğünde sallantı olsa yer bir oluruz” 50 yıldır bu mahallede ikamet ettiğini dile getiren Eşref Çetin ise “Her an evlerin altında kalma durumumuz var. 3 büyüklüğündeki bir sallantı, mahallenin göçmesi için yeter. 3 büyüklüğünde sallantı olsa yer bir oluruz. Buraların altı zaten bataklıktı, biz doldurduk. Bizi kurtaran da olamaz, burası çökse direkt çamurun içinde oluruz. Çünkü altı bataklık” sözlerine ekledi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/ceyrek-asir-once-doldurulan-ariklar-uzerine-yapilan-evlerde-diken-uzerinde-hayatlar-884016.html