Hüseyin Baş'ın fotoğrafı
-Gülhan Baş'ın eşinin fotoğrafını göstermesi merdiven başında
-Gülhan Baş'ın kanlı koltuğu göstermesi
-Gülhan Baş ile röportaj
-Hüseyin Baş'in kardeşi Erol Baş ile röportaj merdiven başında
-Olayı anlatması
-Evde kıyafetleri göstermesi

( ZONGULDAK ) Kaçak ocakta göçükte kalan işçinin üzerini değiştirip "ağaçtan düştü" diyerek hastaneye getirdiler ZONGULDAK

- Zonguldak'ta 50 yaşındaki emekli maden işçisi Hüseyin Baş, 2 hafta önce üniversiteye hazırlanan kızına internet hattı bağlatmak için girdiği kaçak maden ocağında göçükte kaldı. İddialara göre bulunduğu yerden kurtarılarak evine taşınan Baş, evde üzeri temizlenip "ağaçtan düştü" denilerek hastaneye kaldırıldı. Talihsiz madencinin hastanedeki yaşam savaşı sürerken, olayla ilgili gözaltına alınan ve ocak sahibi olduğu iddia edilen şüpheliyle ilgili soruşturma sürüyor. Asma Mahallesi'nde yaşayan evli ve 4 çocuk babası Hüseyin Baş (50) bir süre önce özel maden ocağından emekli oldu. Ailenin iddiasına göre bin 600 lira emekli maaşı alan Hüseyin Baş, üniversiteye hazırlanan kızına İnternet hattı bağlatmak için 2 hafta önce kaçak olarak işletilen maden ocağında işe başladı.
Olaydan bir hafta sonra göçükte kalan talihsiz madenci, bulunduğu yerden kurtarıldıktan sonra ormanlık bölgeden bir kilometre mesafeyi yaya olarak taşındı. Evine getirilen işçi, olayın gizlenmeye çalışıldığı iddiasıyla üzeri temizlenerek özel araçla hastaneye getirildi.
Görevlilere "ağaçtan düştü" denilen madenci, hastanede yaşam savaşı veriyor. Olayın şokunu atlatan aile, Hüseyin Baş'ın göçükte kaldığını öğrenince durumu polis ekiplerine haber verdi. Başlatılan soruşturmada kaçak ocak sahibi olduğu iddia edilen D.A. gözaltına alındı. İfadesi alınan D.A., ardından serbest bırakıldı. "Ocağın anahtarlarını da montunun cebine sokmuşlar" Geçen 25 Ekim günü yaşanan olayda eşinin baygın bir şekilde tanımadığı kişiler tarafından evlerine getirildiğini söyleyen Gülhan Baş, baygın haldeki kocasının tepki vermediğini anlattı. Eşini getiren kişilerden birisinin sürekli "Ağabey yapma" diye ağladığını söyleyen Baş, "Geçen pazar günü sabahı 11.30 gibi işe gitti. Akşam 16.30 sıralarında kazalanmış olarak getirdiler. Merdivenden aşağıya sürüye sürüye ocağın yolundan buraya taşımışlar. Kızım gördü. Anne babama bir şey olmuş koş dedi.
Ben zaten kimseyi tanımıyorum. Buraya eve soktum. Ellerini, kollarını, yüzünü temizlediler. Islak elbiseleri çıkarttık. Çizmelerini ve pantolonunu ocakta atmışlar. Çorapla geldi. Çoraplarından su damlıyordu. Gelenlerden birisi sürekli hastaneye varacağa kadar 'Ağabey yapma' diyordu. Aklım başımdan gitti. Ne olduğunu anlayamadım. Gözleri açıktı. Tanımıyordu kimseyi. Kendi arabalarıyla getirdiler. Arabanın içi sürekli kandı. Eşimi o halde arabada bırakıp güvenlikle görüşmeye gittiler. Sonra içeriye aldılar. Önce ağaçtan düştü, sonra vince bindi kafasına çarptı dediler. Sonra el arabasıyla yuvarlandı dediler. Elini kolunu kömür tozlarını temizlediler. Dava etmeyin dediler. Göçükte kaldığını söylemediler. Ocağın anahtarlarını da montunun cebine sokmuşlar. Ocak onun deriz dediler. Eşim geçim sıkıntısından ocağa gitti. Emekliydi ama maaşı yetmiyordu. Şikayetçiyiz" diye konuştu.
"Kızına internet ve telefon için çalışmak zorundaydı" Ağabeyinin yaşadığı kazaya ilişkin farklı söylentiler olduğunu ifade eden kardeşi Erol Baş ise üniversiteye hazırlanan kızı için internet için çalışmak zorunda olduğunu söyleyerek şöyle dedi: "Öğlen buradan işe gitmiş. Yukarıda bir yermiş. Evden çıkmış, akşam üzeri buraya aşağıya sürüye sürüye getirmişler. Ağaçtan düştü diye getirmişler, ağabeyimin kırılmadık yeri kalmamış. Girmişler patronla oğlu koluna sürüye sürüye getirmişler. Ciğerler gitmiş, karaciğer ikiye bölünmüş. Akciğerin biri iflas. Ağaçtan düşen adam öyle mi olur. Kaçak ocaktı. Bize 'ağaçtan düştü deyin' dediler. Farklı farklı şeyler söylüyorlar. Ben kendim de madenciyim. Söylediği şeylerle bu adam bu hasarı almaz. O adam göçükte kaldı. Benim ağabeyim göçükte kaldı. Buraya kadar getiriyorlar. Bir de ağaçtan düştü süsü vermek için üzerini başını değiştiriyorlar. Kömür izlerini silmeye çalışıyorlar. Yeğenim camdan görüyor. Annesine haber veriyorlar. Ambulansı arayacakları yerde üzerini başını temizliyorlar. Normal arabaya bindirip götürüyorlar. Ağabeyimin üzerinde hastaneye giderken eşofmanı varmış. Ocağın ağabeyimin olduğu süsü vermek için montunun cebine koymuşlar. Emniyete teslim ettik. Ocak sahibi olan bir adam böyle yardımlarla mı yaşar. Dört kızı var. En son küçük kızı kaldı. Üniversiteye hazırlanıyor. İnternet ve telefon için çalışmak zorundaydı. Çalışmaya gitti, çalışmak zorundaydı. Durumunun iyiye gittiği söyleniyor ama hayati tehlikesi devam ediyor."

http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/kacak-ocakta-gocukte-kalan-iscinin-uzerini-degistirip-agactan-dustu-diyerek-hastaneye-getirdiler-882703.html