Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Neonatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nejat Narlı, bazı yeni doğan bebeklerin ileride ter kokmamaları için doğar doğmaz aileleri tarafından tuzlandığını, birçok bebeğin bu yüzden sıvı kaybedip, beyin kanaması geçirerek, yaşamını yitirdiğini söyledi.
Yeni doğum yapan anneleri uyaran Prof. Dr. Nejat Narlı, bebeklerin geleneksel yöntemler uygulanarak tuzlandığını, bu işlemden sonra bebeklerde sıvı kaybı olduğunu ve bunun sonucunun ölüme kadar gidebileceğini söyledi. Narlı, “Bebeklerimizin yetiştirilmesinde bizim önerilerimiz dışında bazı geleneksel yaklaşımlar oluyor ve bu çocuklara zarar veriyor. Dünyada yüzyıllardır bazı gelenekler var. Mesele biz bebeklerin çok sıcaklamasını istemeyiz, sık sık yıkanmalarını söyleriz. Bazen anne sütü ilk günlerde verilmez ki ağız sütünün bir damlası bile ziyan edilmez. Çocuğun kundaklanması, yatış şekli, bazı yanlış geleneksel uygulamaları görüyoruz. Ortadoğu ve Avrupa’da yaygın. Tuzun kendi yapısı bereket getiren, nazardan koruyan, temizlik sembolü olarak görülüyor. Çocuk kibirsiz olsun, nazardan korunsun, teri kokmaz, cildi sert olur yaklaşımlarla tuzlamalar yapılıyor. 40 gün boyuncu tuzlayanlar var ama dozu aşınca riskli. Çünkü yeni doğanın cildi en önemli organı ve bu 28 günde olgunlaşır. Olgunlaşmayan cilde tuz uygulanırsa kan dolaşımına geçerek, hücre içindeki sıvıyı tüketir ve beyin susuz kalır. Kilo kaybeder, huzursuz olur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar, ölüme kadar ileri gidecek sonuçlar ortaya çıkar” dedi.