Dün geldi görüntüler...
Yer; Reşadiye ilçemizin Çermik mahallesi...
Sokak ve caddeler üzerindeki o parke taşları ne gökten yağdı, ne de parke taşı taşıyan bir araçtan döküldü...
Ya ne...?
Mahalle halkı özellikle döktü yollara...
Neden mi..?
Çünkü; cadde ve sokaklardan kalkan toz ve topraktan evlerinde oturamaz hale gelmişlerdi...
2 yıl önce kazılmış ve bir daha da asfaltlanmamış...
Reşadiye'nin bir çok yeri bu haldeymiş...
Atılan ekran görüntülerinde bir vatandaş belediye başkanını konuyla ilgili daha önce uyardığından bahsediyor...
Uyarı işe yaramamış ki...; mahalleli isyan etmiş..
Ve son çare yolları trafiğe kapatmış...
Yollar trafiğe kapatılınca muhtemelen araç sahipleriyle kavga çıkmış...
"Polisler yetişmese belki de iki kişi çıkan kavgada ölecekti" diyor...
Neden...?
Tokat'ın hiç bir ilçesinde yaşanmıyor bu tür olaylar...
Neden Reşadiye...?
Seçimler bitti, ardından Tokat merkez, Erbaa, Turhal, yer-yer Zile belediyeleri ilk iş bozuk yollara girdiler...
Yaptıkları yollar bu kadar bozuk da değildi üstelik...
Reşadiye belediye başkanı yolları da yapmayacaksa ne yapacak...?
Neden aday oldu...?
Neden vaatlerde bulundu...?
Neden halkın oyunu istedi...?
Enayi mi başkanın sözüne güvenip oy veren halk...
Bu insanların bu tepkisi, bu eylemi boş değil...
Başkan seçilmeden önce Özel idare müdürüydü Mustafa Yılmaz...
Lojmanda oturuyordu...
Lojmanda otururken kendisine geniş bir arazide şato gibi villa yaptırdı...
Yetinmedi bahçesine de kendine özel cami yaptırdı...
Vay be..; Kendine özel...
Peki nasıl...?
Neyle...?
Öyle bir kazancı da yok...
Öyle bir lüks yaşamı da...
Kendisi, bildiğin her kuruşun hesabını yapan, lojmanda yaşayan bir devlet memuru...
Nasıl..?
Neyle...?
Dahası var...;
Belediye başkanı seçildiği gün de Tokat merkezden yarım milyon lira civarına daire aldı...
Nasıl yani kardeşim...?
Neyle...?
Bir ilçe ve halkı her geçen gün içine kapanırken, borca batarken, fakirleşirken, nasıl oluyor da bazılarının malı mülkü katlanıyor...?
Araştırdım...
Şatoyu nasıl yaptırdığına dair türlü şaibeler dolaşıyor...
Daireyi ise; bir kısmını borçlanarak aldı diyenler var...
- "Hangi bankaya borçlandı başkan?" diyorum....
- "Bankaya borçlanmadı" diyorlar...
- Ya nereye?
- Esnaf kefarete...
- İyi de esnaf değil ki başkan... nasıl oluyor da esnaf kefaretten borç alabiliyor...?
Cevap yok...
Öyle ya..; siz devlet memuru olarak gitseniz esnaf kefaretten kredi isteseniz ver mi...?
Esnafken esnaf gitse verir mi...?
Kolay-kolay vermez değil mi...?
Bırakın borç vermeyi kefil dahi olmuyorlar çoğu esnafa...
Başkan efendi nasıl aldı ya...?
Bırakın ahlakı, adaleti...
Esnaf kefaretin, esnaf dururken normal bir vatandaşa kredi vermesi başlı başına suç değil mi yahu...?
Dahası...; o borca karşılık Tokat'taki lüks daireye ipotek kondu mu...?
Belki de ipotek dahi konmadan parayı alıp gitti başkan...
Belki de borç da bir kamuflajdı...
Peki o kredi nereden ödendi yada ödeniyor...?
Diyeceğim o ki...; kendine olunca şapkadan tavşan çıkaran...
Olmayan yerden kaynaklar