Taha Emre Özdemir yeniakit.com.tr
Yeniakit.com.tr'ye konuşan Prof. Dr. Met" /> Taha Emre Özdemir yeniakit.com.tr
Yeniakit.com.tr'ye konuşan Prof. Dr. Met"/>
Taha Emre Özdemir yeniakit.com.tr
Yeniakit.com.tr'ye konuşan Prof. Dr. Mete Gündoğan, Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinin seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu ocak ayında faizle ilgili yanlış bir karar verdi." ifadelerini kullanan Prof. Gündoğan, tartışmaları da beraberinde getiren kararın oy çokluğuyla alındığına dikkat çekerek, "Böyle bir karara itiraz şerhi koyulmuş olması sevindirici. Şerh ya da şerhlerden anlıyoruz ki bütün Diyanet küresel faiz zulmünün esareti altında kalmamış. Faiz kararına muhalefet eden kurul üye ya da üyeleri kamuoyuna açıklanarak, karara nasıl itiraz edildiği paylaşılmalı." şeklinde konuştu.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun seçim sürecine girdiğini hatırlatan Prof. Gündoğan, "Bu süreç 3,4 ay kadar sürüyor. Buradan sayın Cumhurbaşkanımız ve ilgililere seslenmek istiyorum. Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinin seçim sürecine müdahale edilmeli. Mevcut kurul üyelerinin tamamı ilahiyatçılardan oluşuyor. En başta bunun değişmesi lazım." dedi.
Prof. Dr. Mete Gündoğan, toplumun her kesimine hitap eden bir kurul oluşturulması gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"Din İşleri Yüksek Kurulu'nun mevcut yapılanması bize faizi helal kılacak kadar yanlış bir karara imza attı. Kurulun, toplumun her kesimini temsil edecek akil insanlardan oluşması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımız üye seçimlerine şu anda müdahale ederse belki de ileride Din İşleri Yüksek Kurulu toplumu çok daha güzel yönlendirir. Eğer toplumun her kesimine hitap eden, güvenilir ve gösterdikleri yöne itaat edilebilir bir Din İşleri Yüksek Kurulu oluşturulursa toplum açısından çok daha iyi sonuçlar elde edilir. Taktir edersiniz ki Türk milletinin büyük bir çoğunluğu dinine, diyanetine saygılı insanlardan oluşuyor. Dolayısıyla bu saygınlığı koruyacak bir yapı kurulmalı."
Prof. Gündoğan kurul yapısına ilişkin şu öneriyi dile getirdi:
"Kurulun 5'te birinin üniversitelerin İlahiyat ve İslami Bilimler fakültelerinde görevli akademisyenlerinden, 5'te birinin Diyanet camiasından, 5'te birinin Fen Bilimleri mezunu dinine, diyanetine saygılı insanlardan, 5'te birinin sosyal bilimler eğitimi almış kişilerden ve kalan 5'te birinin de Türk bilimleri ile iştigal eden akademisyenlerden oluşması gerekiyor. Din bir grup ilahiyatçıya teslim edilecek kadar basit değildir."