Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti Grup Toplantısında Konuşuyor - 26.02.2020
Doğum günü için hazırlanan videonun gösterilmesinin ardından, kutlama için teşekkür eden Erdoğan, duygularını şu sözlerle ifade etti:
"Hazırlanan sürpriz, çok kısa da olsa benim için çok duyguluydu. Çocukluk yıllarıma beni götürmesi, bunun yanında da tercih edilen oradaki birkaç anekdot gerçekten çok çok önemliydi. İşte, bu simitti, bu kitaptı, bu suydu... Bunların üçü çocukluk yıllarımın en önemli başlıklarıydı. Sınıfımdaki bir arkadaşımın kitabevleri vardı. Oradan elde ettiğim bu imkanlarla ilk ufak da olsa kütüphaneme aldığım eser Ömer Nasuhi Bilmen Efendi'nin Hukuk-i İslamiyye Kamusu idi. Taksitlerini simit satarak, su satarak ödemiştim. O günden bu güne de hamdolsun bu şekilde yürüyerek geldik. Arkadaşlarım bunları gerçekten güzel tespit etmiş, yakalamış. Anneciğimin de evdeki makinesinde özellikle komşulara diktiği elbiselerle her hafta sonu yatılı okumam hasebiyle bana vermiş olduğu 3-5 kuruşla haftayı doldurur giderirdim. Böyle başlayan bir hayat ve şimdi de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki bu muhteşem dev kütüphane ile işte tırmandığımız nokta. Şüphesiz ki kitap bizim için en önemli yol arkadaşı. Unutmayalım ki her kitap bir alimdir. Onun için kitap, saygıdeğerdir. Onun için kitap bizim medeniyetimizde büyük önemi haizdir. Bu bakımdan, hazırlanan bu kısa da olsa takdimle emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum."
Erdoğan, İslam aleminin ve milletin dün başlayan mübarek üç ayları ile yarın gece idrak edilecek Regaip gecesini tebrik etti.
Bu mübarek ayların ve gelecek günlerde idrak edilecek mübarek gecelerin Müslümanlara ve tüm millete hayırlar getirmesini Allah'tan niyaz eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"İslam dünyasının her köşesinden feryatların yükseldiği, zalimlerin her geçen gün daha da azgınlaştığı, zulmün adeta arşa çıktığı bir süreçten geçiyoruz. İlk kıblemiz Kudüs'ün mahremiyetine yönelik pervasız saldırılar giderek artıyor. İşte böyle bir dönemde Rabb'imizden idrak ettiğimiz mübarek ayların ve gecelerin hatırına birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, mücadele gücümüzü artırmasını diliyorum.
Merhamet, sevgi, kardeşlik, dayanışma iklimi olan bu mübarek ayların ve gecelerin ne kadar hakkını vererek yaşarsak önümüzdeki meselelerin üstesinden kolayca gelecek gücü de o derece kendimizde bulabiliriz. Şayet çevrede tek bir garip, tek bir ihtiyaç sahibi, tek bir imkansızlıktan dolayı gözü yaşlı, kalbi kırık insan varsa ne bu mübarek ayları ne de bu mübarek geceleri hakkıyla değerlendirebilmiş olamayız.
Müslüman olmak sadece namaz kılmaktan, oruç tutmaktan, hacca ve umreye gitmekten ibaret olsaydı nefse ve küfre karşı verilen onca mücadeleye gerek kalmazdı. İnancımızın asıl ölçüsü Rabb'imizin bize gösterdiği şekilde iyiliği emredip kötülüğü nehyetme düsturunu ne derece hayata geçirebildiğimizdir. Gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin görevi insanlığa işte bu temel ilkeyi vaaz etmek olmuştur. Bize düşen de aynı yolda ilerlemektir. Rabb'im hepimize inancımızın