Ağrı'da yaşayan Abu Bekir Demir (64), lösemi hastası oğluna uyguladığı bal tedavisi olumlu sonuç verince manifaturacılık işini bırakıp, arıcılık yapmaya başladı.
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Ağrı'da yaşayan Ebubekir Demir, 2004 yılında Lösemi olan oğlunun tedavisi için modern tıbbın yanında alternatif tıpta da çare aramaya başladı. Demir, bir yolculuk esnasında tanıştığı bir Hekimin tavsiyesi üzerine oğluna bal tedavisi uygulamaya başladığını söyledi. İlk etapta yaşadığı Ağrı’da lösemi hastası oğlunun tedavisi için hakiki bal bulmadığını kaydeden Demir, kendi imkânlarıyla ilk başta 20 kovan arı alıp bal üretmeye başladığını ifade etti. Aynı zamanda bitkisel ilaçlarla da ilgilenen Baba Demir, ürettiği bal ile birlikte bölgede yetişen bitkisel ilaçlardan hazırladığı karışımları lösemi hastası oğlu Ramazan Demir’e (39) yedirerek hastalığına şifa bulmayı başardığını dile getirdi.
Oğlunun lösemiyi bal tedavisi sayesinde yendiğini gören Demir, Ağrı merkeze bağlı Tezeren köyünde, uzun yıllar yaptığı manifaturacılık işini bırakarak arıcılık yapmaya başladı. Zamanla kovan ve arı sayısını arttıran Demir, bunların yanında da en küçük oğlu Danyal Demir’ide Arıcılık Meslek Yüksek Okuluna göndererek yaptığı işi daha da geliştirdi.
Demir, ayrıca oğlunun bal tedavisi ile kanseri yendiği yönünde çıkan haberlerle birlikte duyan birçok hastanın da kendisine başvurduğunu ve diğer hastalarında da tedavilerine yardımcı olduklarını dile getirdi.
''Doktorlar çok ümitli konuşmayınca bu sefer oğlumu kendim tedavi etmeye karar verdim''
Lösemiden uyguladığı bal tedavisi sayesinde kurtulan oğlu Ramazan Demir’i, sonrasında evlendirdiğini ve şu anda üç çocuk sahibi olduğunu anlatan baba Demir, oğlunun hastalık sürecini ve sonrasını şu sözlerle anlattı:
"2004 yılında benim oğlum kan kanserine yakalandı. Önce doktorlarda çare aramaya başladım. Doktorlar ümitli konuşmayınca bu sefer oğlumu kendim tedavi etmeye karar verdim. Ben uzun süreden beri bitkilerle uğraşıyordum. Hangi bitkinin hangi hastalığa iyi geldiğini iyi biliyordum. Ayrıca bir yolculuk esnasında bir hekimle tanıştım. Durumu anlatınca bana hakiki balın iyi geleceğini söyledi. Oğluma hakiki bal bulup yedirmem gerektiğini söyledi. Bende bunu daha önce duymuştum. Ağrı'ya gelince iyi hakiki bal bulamadım. Bende kendim üretmek istedim. Gidip 20 kovan arı aldım. Oğlumu tedavi edebilmek için. Bununla beraber arı ürünleri ile oğlumu tedavi etmeye başladım.''
''Arı zehrini bile oğluma enjekte ettirdim''
Oğlunu kanserden kurtarmak için arının bütün ürünlerini kullandığını ve yörede bulunan şifalı bitkilerle karışımlar oluşturduğunu anlatan Demir, ''Ben 2004 yılında oğluma bal, polen, propolis, arı sütü, arı ekmeği, arı larvası bunların hepsini oğluma yedirdim. Hatta arı zehrini bile oğluma enjekte ettirdim. Yöremizde ve yaylamızda yetişen bazı endemik bitkilerin kanser hastalığına faydalı olduğu biliniyor. Onları da yaptığım karışımlara ekledim. Oğlumu onlarla tedavi ettim''şeklinde konuştu.
Üç ay süren tedavi sonrasında Ankara'ya doktora gittiklerinde doktorun şaşkınlığıyla karşılaştıklarını dile getiren Demir, doktorun oğluna dört ayrı tahlil yaptırmasının ardından, "Arkadaşım siz bu hastamıza ne yedirdiniz? Oğlunuz kanserin yüzde 80'ini yenmiş'' ifadelerini kullandığını söyledi.
#haber #sondakika #gündem
================================
İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi
►
İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
İhlas Haber Ajansı hakkında
İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için
►