-Yavrusunu besleyen akbaba
--Yavrunun kemiği hazırlayıp yutması
--Yavrudan Çeşitli detaylar
--Annenin akbabanın gökyüzünde süzülmesi

( GÜMÜŞHANE )- Sakallı Akbaba yavrusuyla birlikte 2 yıllık takibin ardından Gümüşhane’de görüntülendi GÜMÜŞHANE

- Türkiye’deki 4 akbaba türünden görüntülenmesi en zor olan ve Türkiye ölçeğinde nesli tehlike altındaki hayvanların yer aldığı kırmızı listede yer alan Sakallı Akbaba, Gümüşhane’de DKMP ekiplerinin 2 yıllık takibi sonunda yavrusuyla birlikte görüntülendi. Leşler ile kemikleri temizleyerek, doğaya büyük katkı sağlayıp, adeta doğanın çöpçüsü olan "sakallı akbaba’’ Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Gümüşhane Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından 2 yıllık takibin sonunda yavrusuyla birlikte görüntülendi. Görüntüleri kurumun sosyal medya hesabında yayınlanmasının ardından bir açıklama yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Gümüşhane Şube Müdürü İlbeyi Aydın, Sakallı Akbaba’nın Türkiye'de yaşayan 4 akbaba türünden en zor görüleni olduğunu belirterek, Sakallı Akbabanın beslenme şekliyle en dikkat çekici akbabalar arasında yer aldığını söyledi.

Aydın, “Şube Müdürlüğü olarak yaklaşık 2 yıldır bu türü takip ediyoruz ve sonunda yavrusuyla birlikte görüntülemeyi başardık. Bu bizler için sevindirici oldu. Bu akbabaların en önemli özelliği görüntülerde de görüldüğü gibi leş kalıntılarından kalan kemikleri temizlemekte görevlilerdir. Küçük kemikleri kolaylıkla yutarken büyük kemikler için çok değişik bir yöntem kullanırlar. Önce kemiği alır havalanır sonra kemiği kayalıklara atar. Bu sayede hem kemikleri küçültmüş hem de içerisindeki iliklere ulaşmış olur” dedi.
Ürkekliğiyle bilinen Sakallı Akbabaların nadir göründükleri için görüntülenmesinin de zor olduğunu dile getiren Aydın, “Yuvalarını karanlık, kuzeye bakan mağaralara, sarp kaya kovuklarına, yerleşim yerlerinden uzak ve yüksek dağ ile kayalık vadilerde yapan sakallı akbabalar, kurt, boz ayı ve diğer akbabalardan kalan leşlerdeki kemiklerin küçük olanlarını doğrudan yutuyor. Büyük kemikleri pençeleriyle alıp havalanarak, yüksekteki kayaların üzerine bırakıp parçaladıktan sonra yiyen sakallı akbabalar, böylece doğaya da büyük katkı sağlıyor. Doğayı adeta çöpçü gibi leş ve kemiklerden temizleyen, asitli midesi sayesinde kemikleri kolaylıkla sindirebilen sakallı akbabalar, canlı hayvanlara ise çok nadir saldırmalarıyla biliniyor” şeklinde konuştu.
Sakallı AkbabaTürkiye’de, 100-500 çift civarında olduğu tahmin edilen Sakallı Akbaba, 125 santimetreye varan boyuyla Türkiye'de görülebilecek en büyük yırtıcıdır. Büyük ölçülerine karşın diğer büyük akbaba türleri olan Kara ve Kızıl akbabalardan daha ince ve narin görünümlüdür. Özellikle uçuşta dar ve uzun kanatları, uzun ve kama biçimli kuyruğuyla rahatlıkla ayırt edilebilir. Uçuşta çok iri bir doğan gibidir. Sakallı akbabanın erişkin erkek ve dişi bireyleri arasında görünüş farkı yoktur. Erişkinlerde kanat üstü, sırt ve kuyruk üstü oldukça koyu renklidir. Alt kısımlar turuncudur (Bu turuncu rengi kayalara sürtünerek sağlar.). Göz çevresi siyah olup göz pınarından gaga altına doğru siyah tüyler (sakallar) sarkar. Genç bireylerin üst kısımları koyu kahverengidir. Alt kısımları erişkinlerde olduğu gibi turuncu değil kahverengi tonlarındadır. Boğaz rengi karın kısmına göre daha koyu renklidir. Genç bireyler beş yaşından sonra erişkin renklerine kavuşur. Sakallı akbaba yüksek dağlarda bulunur. Türkiye'de Sakallı Akbabanın yerel adları Kuzu Kuşu, Nuri Kuşu’dur.

http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/kirmizi-listedeki-doganin-copcusu-gumushane-de-kameralara-takildi-722932.html