Muğla'nın Marmaris ilçesinde düzenlenen 10. Uluslararası Arena Aquamasters Yüzme Şampiyonası açık su yüzme maratonunda finişe ilk sırada gelmek üzere 40-44 yaş kategorisi sporcusu Tolga Öcal'ın kendisine çarpmasıyla düşen 13 yaşındaki Seyfi Diker, yarıştan sonra Öcal'ın kendisinden özür dilediğini belirterek, "Tolga Öcal 'Bilerek yapmadım, gözlüğüm buharlaştı' dedi. Biz öyle inanalım, öyle olsun" dedi.

Bin 500 metre Aqua Youths Erkekler'de 22 dakika 01 saniye ile birinci olan Merkezefendi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi Seyfi Diker, gazetecilere yaptığı açıklamada, heyecanlı bir şampiyona olduğunu, fakat bitişte sıkıntı yaşadığını belirtti.

Genel klasmanda sudan birinci çıkarken eski milli yüzücü Tolga Öcal'ın omzuna vurup düşürmesiyle üçüncü olduğunu belirten Diker, "O anda düşünce sinir krizi geçirdim, çok sinirlendim. Elim ayağım titredi, birinci çıkacakken üçüncü olmam nedeniyle. 7 yaşından beri, 6 yıldır yüzme sporu yapıyorum. İki yıldır düzenli olarak finallere, vizelere gidiyorum. Bu yıl 13 yaşına girdiğim için artık finallere gideceğim. 20 Mayıs'ta milli takım kampına gireceğim açık sudan. Amacım milli takıma girip iyi dereceler yapmak, açık sudan, kelebekten. Elimden gelen en iyi şekilde milli olup, ülkemi gururlandırmak." diye konuştu.

Öcal'a herhangi bir mesajının olup olmadığı sorulan Seyfi Diker, "Tolga Öcal 'Bilerek yapmadım, gözlüğüm buharlaştı' dedi. Biz öyle inanalım, öyle olsun." şeklinde konuştu.

Madalya töreninden önce kendisiyle konuştuklarına anlatan Seyfi Diker, "Benden özür diledi. 'İşte burası açık su, burada böyle şeyler olabilir. Ben 11 yaşımda başladım bu açık suya, ağabeylerimiz bize yumruk atıyordu, dövüyordu' dedi. Düştükten sonra gelip kaldırmaması önemli olan zaten" ifadelerini kullandı.

"DEVAM ETMESİ BİZİ ÜZDÜ"

Anne Hatice Diker de olayın kendi gözü önünde olduğunu belirterek, "Seyfi'nin orada düştüğü anı gördüm. Tolga Bey daha sonra eşimle, antrenörlerle, hepimizle tek tek konuşup özür diledi. Yanlışlıkla olduğunu, ayağının kuma takıldığını söyledi. Biz onun samimiyetine inandık. Görüntüleri izledikten sonra tabii biraz üzüldük. Çünkü dönüp arkasına bakmaması, orada devam etmiş olması bizi çok üzdü." değerlendirmesinde bulundu.

Sporun barış ve kardeşlik olduğunun altını çizen anne Diker, "Evet açık suda böyle sert olduğunu biliyoruz. Bunları göze alarak gittik zaten. Ama ne kadar da olsa spor barıştır. Atatürk, 'Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklı olanını severim.' demiş. Biz de oğlumuzu zaten böyle yetiştirmeye çalışıyoruz. Annesi olarak çok mutluyum. Umarım, Seyfi bunların altında kalmayacak, gelecekte iyi bir sporcu olacak ve ülkemizi, hem Türkiye'de hem dünyada çok iyi temsil eden bir sporcu olacak. Bütün temennimiz bu. Bunu yapacağını kanıtladı orada. İnşallah yolu açık olur." diye konuştu.