Kılıçdaroğlu ve Akşener'den ortak Bursa mitingi

beyazgazete 2019-03-28

Views 28

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları
-Detaylar

( BURSA -1)- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: "Beka falan, bunların hepsi hikaye"- "Bizi neden soğan kuyruğuna mahkum ettin; bu soruyu soracaksınız" BURSA

- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bursalılara seslendi. Gökdere’deki mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, “Bursa niye yeniden yeşil Bursa olmasın? İnegöl neden Türkiye’nin Avrupa’nın en güzel mobilya merkezi olmasın? Dünyanın her tarafından mobilya tasarımcıları gelecek. Bursa sadece tarihi ve kültürüyle, tarımıyla değil, aynı zamanda mobilyasıyla Avrupa’nın en önemli kentlerinden birisi olacak. Mustafa Bozbey yapacak. Bursa’da yaşamanın ayrıcalığını hep birlikte göreceğiz. Siz de bakacaksınız ben de bakacağım. Siz de, şu vaadi vermiştiniz, yerine getir diyeceksiniz. Güzel bir Bursa’yı birlikte inşa edeceğiz. Diyorlar ki, bir beka sorunu var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin beka sorunu var demek, geleceği yok anlamına gelir. Türkiye yok edilmek üzere demek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölgesinin en güçlü, kuvvetli devletlerinden birisidir. Nüfusuyla, çalışkanlığıyla, insan yapısıyla, her şeye rağmen ekonomisiyle bölgenin en güçlü devletidir. Niye diyorlar beka sorunu var diye? Ne olacak? Başka bir beka sorunu var. Yani elden gidecek. Nasıl götüreceğiz? Gidecek, ben de biliyorum. Allah’ın izni ve sizlerin oylarıyla gidecek. Türkiye’yi yeniden güçlü, saygın, demokrasisi gelişmiş bir ülke haline getireceğiz. Muhtar seçilecek. Köyde muhtarı seçtik, muhtarın ne beka sorunu var? Oyu aldı. Mahallede derdi olursa vatandaş soracak. Ne beka sorunu var? Belediye meclis üyesi kim? Bursalılar. İl genel meclisi üyesi, başkanı kim? Vali. Kimler seçiliyor? Vatandaşlar. Herhangi bir beka sorunu yok. Vali yerinde duruyor. Onu da sen tayin ediyorsun. Türkiye’nin beka sorunu yoktur. Bölgesinin en güçlü ülkesidir. Türkiye üretimden koparılmadığı sürece herkesin çalıştığı, işinin, aşının olduğu huzurlu bir Türkiye olduğu sürece hiçbir beka sorunu yoktur. Bunu söyleyenler vatandaşları korkutarak oy almak istiyorlar. Vatandaş korkar mı? Gideceğiz sandığa oylarımızı kullanacağız. Mustafa Bozbey’i büyükşehir belediye başkanı seçeceğiz. Türkiye’yi ve Bursa’yı görecekler. Güzel işler nasıl yapılır, öğrenecekler. Beka falan, bunların hepsi hikaye” dedi.
“Bu işler iftirayla yürümez” Kılıçdaroğlu, “Çıkar derler ki, biz şunları yapacağız. Bir hizmet yarışıdır siyaset. İşsizlikten söz edemiyorlar, üretimden söz edemiyorlar. Tarım bitti. Ekonomiden söz edemiyorlar. Mutfaklarda yangın var. Sanayici memnun değil. Emeklinin hali meydanda. Esnaf siftah yapamıyor. Söz edemiyorlar. İftira atıyorlar. Bu işler iftirayla yürümez. Bizim vatandaşımız her şeyi görüp biliyor. Önümüzdeki süreçte sandığa giderken düşünün, elinizi vicdanınıza koyun. Özellikle geçmiş seçimlerde, AK Parti’ye oy veren değerli kardeşlerime sesleniyorum. 17 yıl iktidar yaptınız, tek başına iktidar yaptınız. Ortağı yoktu. 17 yıl öncesine götüreyim sizi. Kazandığında başbakanlığı, İstanbul’dan Ankara’ya geldi. Keçiören’de bir daireye oturdu. Milletin başbakanıyım dedi.
Milletle beraber oturacağız dedi.
Milletvekilleri lojmanlarının satılması lazım dedi.
Oyunu her seferinde arttırdı. Vatandaş da güvendi. Arkasından vatandaşlardan vergi topladı. 2 trilyon doların üzerinde. Arkasından devlet fabrika kurar mı dedi.
Dedelerimizin ödedikleri vergilerle kurulan fabrikaları 70 milyar dolara sattı. Devleti 500 milyar dolar borca soktu. Şu soruyu sormak zorundayız. AK Parti’ye oy verenler şunu sormak zorundalar. 2 trilyon vergi topladın. 70 milyara fabrikaları sattın. 500 milyar dolar da borçlandın. Bizi neden soğan kuyruğuna mahkum ettin; bu soruyu soracaksınız" diye konuştu.
Erdoğan’a yüklenen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “17 yıldır seni omuzlarımda taşıyorum, yeter artık demeniz lazım. Özellikle AK Parti’ye oy veren kardeşlerime şunu da söylemek isterim. Bizim büyük dedelerimiz Kurtuluş Savaşından sonra üzüm, incir, tütün, buğday sattılar, fabrika yaptılar. Şimdi tam tersini yapıyoruz. Fabrika satıyoruz, patates, üzüm alıyoruz. Fabrika satıyoruz. Tarım ürünü alıyoruz. Nasıl oldu Türkiye bu hale geldi? Bütün kardeşlerime söylüyorum, sandığa gidip vicdanınıza soracaksınız. 17 yıl ben seni omuzlarımda taşıdım. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman bir işsiz gelip TBMM’nin duvarının dibinde kendisini yakmaz. Bunların döneminde oldu. Gencecik çocuklarımız intihar ediyor. Onların hiçbir derdi yok. İşsizlik nedir farkında bile değiller. Ülkücü kardeşlerime geliyorum. Meral Hanım söyledi.

Milliyetçilik kolay bir şey değildir. Milliyetçilik, bayrağını, vatanını sevmektir, ayrım yapmamaktır. Bu ülkenin taşına, toprağına canını feda etmektir. Milliyetçilik hiçbir çocuğun aç girmediği Türkiye’yi düşlemektir. Bölgesinde üreten, güçlü devleti ayağa kaldırmak demektir. Milliyetçilik, tank palet fabrikalarını yabancı bir orduya satmak demek değildir.”

Share This Video


Download

  
Report form
RELATED VIDEOS