Şadiye Bulut’un eşine yemek getirmesi
-Abdurrahman Bulut’un yemek yemesi
-Abdurrahman Bulut röportaj
-Şadiye Bulut röportaj
-Çiftten detay görüntüler
( ADANA -ÖZEL-HD) - Adanalı ev kadını Şadiye Bulut, metal yemek borusuyla yaşayan eşini, sabrı, sadakati ve şefkatiyle besliyor ADANA
- Adanalı ev kadını Şadiye Bulut, 6 ay ömür biçilen ancak geçirdiği ağır ameliyatlar sonrası yüzde 90’ı metalden oluşan yemek borusuyla hayata tutunan 53 yaşındaki eşi Abdurrahman Bulut’a 8 yıldır gözü gibi bakıyor. Çevresinde “Yılın Kadını” olarak gösterilen fedakar eş; kadın sabrı, sadakati ve şefkatine model oldu. Adana’da yaşayan fedakar eş Şadiye Bulut, 26 yıl önce “Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde, kötü günde” diyerek aynı yastığa baş koyduğu kocasını adeta şefkatiyle besliyor. Eşine bir bebek gibi bakarak hayata tutunmasını sağlayan Şadiye Bulut, hayat arkadaşına sadakatle hizmet etmenin huzurunu yaşıyor. Yemek borusuna 7 stent takıldı İnşaat malzemeleri ticareti yapan 11 çocuk, 6 torun sahibi Abdurrahman Bulut’a sekiz yıl önce yutma güçlüğü sebebiyle başvurduğu doktorlarca yemek borusu ve akciğer kanseri teşhisi konuldu. Yapılan biyopsi sonrası ameliyat edilen hastanın yemek borusunun 12 santimetrelik bölümü alındı. Hasta, ağızdan beslenemediği için, yaklaşık 4,5 ay boyunca bağırsaktan bir tüp yardımıyla beslendi. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tümer Ulus tarafından ameliyat edilen Abdurrahman Bulut’un yemek borusunun iki ucu birleştirildi. Bu işlem sırasında oluşan daralma nedeniyle hastanın yediği yemek akciğerine kaçınca, İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü devreye girdi. Gümürdülü, endoskopi ile hastanın yemek borusuna önce eriyebilir stent taktı. Daha sonra metal stent takılan hastanın ömrü uzadıkça her 1-1,5 yılda bir bu işlem tekrarlandı. Şu ana kadar yemek borusuna 7 stent takılan Bulut, üçte biri alınmış, kalan üçte ikisinin de yüzde 90’ı metal olan yemek borusu ile hayatına devam ediyor. Bulut, Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü’nün ifadesiyle tıp literatürünü alt üst ederek yaşamı ile tüm kanser hastaları için umut oldu. Şimdi bütün ihtiyaçlarını gören ve morali yerinde olan Abdurrahman Bulut, “Hastalığım süresince ailemin ve doktorlarımın büyük desteğini gördüm. Halen tedavimi sürdüren Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, gecenin bir vakti de olsa imdadıma yetişiyor. Önce Allah, sonra doktorum ve bana gözü bakan eşim sayesinde şükürler olsun hayattayım” diye konuştu.
"Benim eşim örnek kadın" Eşi Şadiye Bulut’un yıllardır süren hastalığı süresince hiçbir bıkkınlık belirtisi göstermeden kendisine omuz vermesini ‘hayret ve hayranlıkla’ karşıladığını açıklayan Bulut, “Gece yarısı da olsa istediğim her şeyi hiç erinmeden keyifle önüme getirir. Kışın bir gün canım kavun istedi. Gece gidip Kocavezir İşmerkezi’nden kavun bulup getirmelerine çok şaşırmıştım. Her gün akşamdan yemeklerimin programı yapılıyor. Her daim yanı başımda olan cefakar eşimin yaptıkları her türlü takdirin üzerindedir” diye konuştu.
Kocasının hastalanması ile adeta dünyanın başlarına yıkıldığını hatırlatan Şadiye Bulut ise, “Çocuklarım çok küçüktü, bir anda ne yapacağımızı bilemedik. İş yerimizde sıkıntılar başladı.
Üniversiteyi kazanan bir oğlumuzu okutamadık. Aylarca hastanelerde perişan olduk. Hamile olan kızım doğmamış bebeğine babasının adını verdi. Eşim o bebeği göremeyeceğini düşünüyordu ancak, şimdi onu kucağına alıp sevebiliyor” şeklinde konuştu.
Hastanın tedavisinde doktorun verdiği moral desteğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Bulut, kendilerini ‘gülen yüzüyle’ karşılayan, verdiği motivasyonla morallerini hep yüksek tutan İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü’ye teşekkür etti. Şadiye Bulut, “Hastanın ilk ilacı doktorun verdiği moraldir. Önce Allah sonra doktorumuzun sayesinde eşim şimdi çocuklarının başında ve mutlu” dedi.
"Eşek sütü bile buldum"Günde birkaç kez özel yemekler hazırladığı eşinin beslenmesine ayrı bir özen gösterdiğini ifade eden Şadiye Bulut, şöyle devam etti: “Onun için 4 yıl bir eşek besledim. ‘Eşek sütü nefese iyi gelir’ diye sabah, akşam sağdığım bir bardak eşek sütünü içirdim. 4 yıl ısırgan otu çayı verdim. Muzlu süt, komposto, portakal suyu, tavuk suyu gibi sıvı gıdalarla devamlı onu takip ettim. Kocam dışlanmışlık hissine kapılmasın diye hep aynı sofrada yemek yedik. Onun canı çeker yiyemez diye onun yiyemeyeceği yemeği pişirmem. Canı çeker yiyemez diye o ne yerse biz de onu yiyoruz.” “Eşim, dostum, arkadaşım, sırdaşım ve evinin direği” dediği kocasına gönülden ilgi gösteren Şadiye Bulut, “Henüz 14 yaşımdayken birbirimizi severek evlendik. Elbette her insanın sağlıklı ve hastalıklı günleri olabilir. Ama benim için aile birliği çok önemlidir. Onun sağlıklı ve huzurlu yaşaması için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elimden geleni yapmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.