Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 37 senedir süren dava da sonuç alınamıyor. Kendilerine ait olan yerlerle ilgili babasının vasiyeti üzerine dava açan İsmail Tüzel 37 senedir yer davasının bitmediğini, davada yaklaşık 12 hakim değiştiğini ve bu davada şahit olan üç kişinin davanın bitimini görmeden ecelleri ile hayatlarını kaybettiğini ifade etti.
Ereğli’ de yaşayan 61 yaşındaki İsmail Tüzel, dedesi İmamecioğlu Mehmet’ten kalan yerler için 37 sene önce babası Nuri Tüzel’in vasiyeti üzerine dava açtı. Aradan geçen 37 yılda dava sonuca bağlanamazken, davaya 12 hâkim bakmak zorunda kalmış. Her 2 senede bir hâkim değişmesi ve her hâkimin dosyayı yeniden incelemesi ve keşfe çıkmasından dolayı davada ilerleme yaşanamamış. Kendilerine kalan yerle ilgili akrabaları ile mahkemelik olduğunu ifade eden İsmail Tüzel, davada 12 hakimin değişmesinin yanı sıra şahit olarak yazılan 3 kişinin de davanın bittiğine ömürlerinin yetmediğini kaydetti. Kendisinin davayı açtığında 24 yaşında olduğunu, şu anda ise 61 yaşına girdiğini, kendisinin de davanın sonuçlanmadan hayatını kaybedeceğini korktuğunu kaydetti. İsmail Tüzel konuşmasında “Bu dava babamdan bana intikal eden bir dava bizim dedemden geliyor. Bu Solak köyünde ki yerlerimiz bizim oradaki akrabalarımız kendi adlarıyla kadastroya geçerken. Kendi adlarına buraya kayıt yaptırmışlar. Biz de itiraz ettik kadastro mahkemesine dava açtık, kadastro mahkemesi otuz yedi yıldır devam ediyor. Sonuçlanmadı hakkımızı da alamadık adaletin yerini bulmasını istiyorum hakkımı istiyorum. Otuz yedi sene sürmesine sebep devamlı iki üç sene de bir hâkim değişiyor. Dosyaları incelemek istiyorlar, sürekli her gelen hâkim çoğunlukla keşfe çıkmak istiyor. Parseller de fazla olduğundan dolayı bir seferde keşfini yapamadığını söylüyor, hâkim bey ben anlayamadım yani otuz yedi senedir bitmemesinin sebebini anlamış değilim. Elimizde tapularımız var. Tapularımız olmasa mahkeme bizi bir celsede reddeder. Mantıklı olarak düşünürsek niye itiraz ettiniz siz der. Zaman zaman oraya kesife çıktığımız zamanlarda da bazı dönemlerde çıkan hakimlerimiz burada bizim yerimiz olduğunu söylediler. Karşı taraf sürekli bu yerin bizim olmadığını, kendilerinin olduğunu söylüyorlar. Bizim elimizde delillerimiz var bizim o sülaleden geldiğimize dair elimizde tapu kayıtlarımız var, verasetimiz var. Büyük dedemizden geliyor bu yer. İmamecioğlu Mehmet’in 3 tane kızı varmıştı. Bir tanesi Kestaneci köyüne gelin gidiyor, bir tanesi de Akarca mahallesine gelin gidiyor. Akarca mahallesine giden bizim Büyük Annemiz oluyor, bize de oradan geliyor. Solak köyünde duran akrabalarımızın Büyük Annesi olmuş oluyor. Onlarda eve damat alıyorlar o zaman, o orda kaldığı için o yerleri işliyor yıllardır bize oradan. Babaannem, Babam söylerdi oradan bize mısır falan gönderirlermiş. Yerinizi ekiyoruz biçiyoruz hepimizin yeri diye, orada yara diye tabir edilen hak olaraktan bize verirlermiş ti eskiden. Babam kadastro geçerken oradaki akrab