SESLİ MASAL DİNLE - KÜLKEDİSİ MASALI DİNLE - SİNDİRELLA MASALI DİNLE - SESLİ MASAL DİNLE ♫ SESLİ MASAL DİYARI ♫ Külkedisi masalı sesli dinle - Masal Dinle - Masal Oku - Eğitici Masallar Dinle\r
sesli masal dinle - sesli çocuk masalları\r
Külkedisi Masalı\r
Külkedisi Sindirella Masalı Dinle\r
Sesli Masal Dinle\r
Kül kedisi\r
Kul Kedisi masalı\r
Külkedisi masalını dinle\r
Masal Dinle\r
Sesli Masal\r
Sesli Masallar\r
Çocuk Masalları\r
Çocuklar için uyku masalları\r
Müzikli sesli masal\r
Çocuklar için sesli masal\r
Eğitici çocuk masalları\r
sesli hikaye\r
ÇOCUKLAR İÇİN SESLİ MASALLAR - Külkedisi (Sindirella) Masalı\r
Sindirella Masalı\r
Külkedisi (Sindirella) Masalı için kullanılan KAYNAKLAR (SOURCES)\r
\r
\r
\r
\r
\r
\r
\r
\r
KÜLKEDİSİ SİNDERELLA MASAL DİNLE\r
\r
\r
\r
\r
Bir zamanlar bir tüccar, iyi kalpli karısı ve Sinderella adındaki dünya güzeli kızıyla birlikte mutlu bir yaşam sürüyormuş. Ne yazık ki bu mutluluğu, karısının genç yaşta ani ölümüyle sona ermiş. Adam, kısa bir süre sonra, iki kızı olan dul bir kadınla evlenmiş. Ama yeni evlendiği kadın genç ve alımlı olmakla beraber , kalpli, kibirli ve aç gözlü bir kadınmış. Üstelik kızları da, aynı anneleri gibiymiş. Kadın, kızlarını da alıp, tüccarın evine gelip yerleşmiş. Sinderella bundan böyle üvey annesi ve üvey kardeşleriyle birlikte aynı evde yaşamak zorunda kalmış. Üvey annesi ve kardeşleri, çok tembel olduklarından, bütün işlerini ona yaptırıyorlarmış. Sinderellanın güzelliğini kıskandıkları için ona kötü muamele ediyorlarmış. Çünkü kızlar, içlerinin kötülüğü dışlarına da yansıdığından olacak oldukça çirkinlermiş. Kısa bir süre sonra, babası da ölünce, Sinderellanın yaşamı iyice zorlaşmış. Çünkü artık ona üvey annesi ve üvey kardeşleri, tamamıyla hizmetçi muamelesi yapıyorlarmış. Sinderella kendisine verilen tavan arasındaki küçük, eski püskü bir odada kalıyor, kendisine hiç giysi alınmadığından üvey kardeşlerinin eskiyen elbiselerini onarıp giymek zorunda kalıyormuş. Üvey kardeşleri, bütün gün süslenip püslenirken, o yemek pişirir, bulaşık yıkar, temizlik yaparmış. Ev işleri bittikten sonra bile, onlarla birlikte oturmasına izin verilmediğinden, akşamları mutfakta sönmeye yüz tutmuş olan ocağın başında oturmuş. Kötü kaderini düşünürken, giderek sönüp kül haline gelen kor ateşi seyredermiş yalnız başına. Bu yüzden üvey kardeşleri ona, “Külkedisi” adını takmışlar ve artık ona, hep bu isimle hitap etmişler. Yaşadıkları ülkenin kralı, artık yaşlandığını ve tahtı oğluna bırakma zamanının geldiğini düşünüyormuş. Ama, oğlunun iyi bir kral olabilmesi için, önce evlenip bir aile kurması gerektiğine inanıyormuş. Oğlu ise, evlenmek isteyebileceği, kızı bulamıyormuş bir türlü. Kral, bu duruma çareler ararken, aklına bir fikir gelmiş. Büyük bir balo düzenlemeye ve ülkede yaşayan evlenme çağındaki tüm genç kızları, bu baloya davet etmeye karar vermiş. Prensin, ülkedeki bütün kızları bir arada gördüğün de, mutlaka içlerinden birini beğeneceğini düşünüyormuş. Ülkenin dört bir yanına haberciler yollanıp; üç gün sonra sarayda bir balo düzenleneceğini ve bu baloya ülkedeki bütün kızların katılmasının zorunlu olduğu, Prensin bu baloda en beğendiği kızı kendisine eş olarak seçeceği, herkese ilan edilmiş. Ülkedeki bütün genç kızlar, balo için hazırlık yapmaya girişmişler. Bir yandan da, her biri yakışıklı Prens ile evlenip, ülkenin prensesi olabilme hayalini kuruyormuş. Külkedisinin üvey annesi üvey annesi ve kardeşleri de haberi alır almaz hemen hazırlıklara başlamışlar. Alışverişler yapılmış, terziye yeni elbiseler sipariş edilmiş. Külkedisi de haberi duymuş ve kendisinin de baloya gideceğini düşünmüş önce. Bunun için üvey annesinden onay almak için konuyu açtığında, kadın onunla iyi bir dalga geçmiş:\r
- Yoksa bu üzerindeki paçavralarla mı saraya gitmeyi düşünüyorsun? demiş.\r
Külkedisi de: - Benim yeni elbisem yok ama, kardeşlerimin eski elbiselerinden birini giyip gidebilirim, demiş.\r
Hikayenin geri kalanını okumak için:\r