Irak’ta yıllardır devam eden savaş halkı bir terör örgütünden diğerine itiyor.
Iraklılar terör örgütü DAEŞ‘in kontrolünde bulunan bölgelerdeki evlerini terk etmeye devam ediyor. Ülkenin Suriye sınırına iki gün içerisinde binlerce kişi akın etti. Halkın güvenli diye nitelediği Suriye’nin kuzey doğusu ise terör örgütü PKK’nın yönetiminde.
Çocuklarıyla beraber kaçtığı cehennemi anlatan Iraklı mülteci Fatima İbrahim Khalaf artık dayanamadıklarını anlatıyor:
“Bitmek bilmeyen saldırılardan ve DAEŞ‘ten artık yorulmuştuk. Sigara taşıyan bir araç gördüklerinde durdurup alıyorlardı. İnsan taşıyan bir araç gördüklerinde yine durdurup onları da alıkoyuyorlardı. Hükümetin de parasını aldılar. Vergi adı altında halktan da para aldılar. Orada insanlar açtı ve yardım gelmiyordu.”
Iraklı mülteciler sınır bölgesine kadar ilerledikten sonra yine binlerce sığınmacının toplandığı Al Hawl sığınma kampına geliyorlar.
#Iraq – Escaping #ISIS clutches in #Mosul, civilians are targeted and trapped https://t.co/LY0J9EP6Or pic.twitter.com/Fq8×7xw0NM— Donatella Rovera (@DRovera) 9 novembre 2016
Iraklı mülteci Khaked Khalas Inat çocuklarıyla beraber buraya gelirken yaşadığı zorlukları şöyle sıraladı:
“Zor bir yolculuktu, işkence gibiydi. Uzun bir mesafe yürümek zorunda kaldık ve insan kaçakçılarının bizi buraya getirmesi için para ödedik. Buraya adım atana kadar işkencemiz devam etti.”
Yollara düşen mültecilerin büyük bir çoğunluğu Musul’un batısında yer alan ve yine DAEŞ kontrolündeki Tel Afar’dan geliyor. Amaçlarıysa Suriye’ye ulaşmak. IŞİD’den kaçanların sığındıkları bir diğer nokta da Safira ilçesi.
#iraq #TheIraqTimes Roadside bomb kills 7 civilians escaping Islamic State in Kirkuk https://t.co/pZpp933O3n https://t.co/DnfkhfopHF— THE IRAQ TIMES (@TheIraqTimes) 19 janvier 2017
Bir yıldır bu eve yerleşen Elham Saleh ve ailesi geçimlerini sağlamak için banyoda kullanmak üzere bitkisel lifler üretiyor. Eşinin terör örgütü IŞİD’e katıldığını anlatan genç kadın örgütten kaçabilmek için insan tacirlerine 280 Euro para ödediğini anlatıyor:
“Evliydim, Deir Hafer’de yaşıyordum. Eşim DAEŞ‘e katıldı. Ben de kaçmaya karar verdim. Bizim buralarda kadınlara kötü gözle bakılır ve yüzlerini kapatmak zorunda bırakılırlar.”
Samia al-Moussa da DAEŞ‘ten kaçtı. Eşi Abdul Fattah 2014’te DAEŞ tarafından öldürülünce altı çocuğu ile beraber kaçmaya mecbur kaldı. Eşi Şeyh Ahmad’de okul müdürüydü. Samia ve kayın biraderi AbdulFettah‘ın öldürüldüğü o anları şöyle anlattı:
“Evdeydik. Saat gece 11’e geliyordu. Bir arabanın yaklaşmasını bekledik. “Abdul bizimle gel” diye bağırdılar. “Nereye” diye sorduğumuzda “Siz karışmayın sizi ilgilendirmez diye yanıt verdiler. Onlarla beraber gitti ve bir daha da geri dönmedi.”
“Öldürülmeden önce, bu teröristlerin kafir olduğunu ve İslam ile hiç bir alakalarının olmadığını savunuyordu. ‘Onlar inançlı değiller’ diyordu. Hava saldırıları hakkında bilgi verdiğini ve hükümetin ajanı olduğunu söylediler.”
Geçtiğimiz iki ay içerisi