DİYANETİN NASIL BİR UYUTMA PROJESİ OLDUĞUNU BİRDE KENDİ AĞIZLARINDAN DİNLEYİN!
Rasûlullah’ın, «satışın kârlı oldu, ey Süheyb» dediği de rivayet edilir.
********************************
İbn-i Mürdeveyh der ki: «Süleyman b. Davud, Ca’fer b. Süleyman’dan, o da Avf’tan, o da Osman En-Nehdî’den, o da Şuayb’tan rivayet ediyor: Mekke’den Yesrib’e (Medinetünnebî) hicret etmek istediğimde Kureyşliler bana dediler ki: Ey Süheyb, bize geldiğinde malın yoktu. Şimdi malını da beraberinde mi götüreceksin? İşte bu imkânsız. Ben de onlara: «Malımı size verirsem bırakır mısınız?» dedim. Onlar: «Evet, olur.» dediler. Malımı onlara bıraktım ve Medinetünnebî’ye yollandım. Şehre vardığımda haber Rasûlullah’a ulaşmıştı. Rasûlullah iki defa «Süheyb kazandı, Süheyb kazandı» buyurdu...
**************************************************
İster âyet, bu hâdise üzerine inmiş olsun, ister buna intibak ettirilsin âyetin şümûlü mücerred bir ferde veya bir hâdiseye mahsus olmaktan çok uzaktır. Âyet-i kerîme bir insan tipini canlandırıyor ve bir kitlenin alâmetlerini izhar ediyor. Âyetin ifade ettiği tiplere her zaman çevremizde rastlayabiliriz...
***************************************************
Âyet-i kerîmede zikri geçen insan tiplerinin hususiyetleri şöyledir: Birincisi, dili tatlı, kalbi kara, tabiatı şirretli, husumeti azgın, fıtratı bozuk ve riyakâr bir münafık tipidir.
**********************************************
İkincisi ise îmanı sağlam, ihlâsı tam, Allah için her şeyden feragat eden dünyevî şeylere değer vermeyen... mü’min tipidir. Hor iki gürûh da insanlar arasında pek çoktur. Ve bu iki tipi İlâhî kelâmın mubdi fırçası gayet muciz şekilde canlandırmakta, hemen gözler önüne sermektedir. Bu manzarada mü’min ile münafık en ince hatlarına kadar vazıh bir halde beliri veriyor. İnsan Kur’an-ı Kerim’in vakıa ve şahısları tablo halinde canlandırma hususiyeti karşısında ister istemez tefekküre dalıyor. Ve insanoğlunun bu iki vasıf arasında halk edilmiş olan yaratılma mucizesini tahattur ediyor.\Bu iki portre ile; sözün ballısına, hilenin boyalısına aldanmayıp, yapmacık zarafetin, parlak kelimelerin, nifakın, riyanın, yaldızlı tâbirlerin gerisinde gizlenmiş olan esas gayeyi araştırmanın lüzumunu öğreniyoruz.

►https://www.facebook.com/photo.php?fbid=993727090648102&set=ms.c.eJw9y8kJADAMA8GOguVb~%3BTcWME6ew7KklZZ0GbySh2tjwy2fKekN0TU4XeN7~%3BugLjXwQTg~-~-.bps.a.976908858996592.1073741903.100000324607185&type=3&theater