Emel TAŞÇIOĞLU *Ankara’da Yedim Taze Meyvayı* (Sefer'in Ağıdı)

Nafi Tuncer 2015-02-08

Views 1.8K

Açış: Hüseyin YALÇIN (Kabak Kemane)

(SEFER'İN AĞIDI)
ANKARA’DA YEDİM TAZE MEYVAYI
Ankara’da yedim taze meyvayı
Boşa çiğnemişim yalan dünyayı
Keskin’den de sildirmeyin künyeyi

Söyleyin anama da anam ağlasın
Babamın oğlu var beni neylesin

Trene bindim de tren sallandı
Zalim doktor ciğerimi elledi
İyi oldun diye köye yolladı

Söyleyin anama da anam ağlasın
Babamın oğlu var beni neylesin

Ankara’yla şu Keskin’in arası
Arasına kara duman durası
Çok doktorlar gezdim yokmuş çaresi

Söyleyin anama da anam ağlasın
Babamın oğlu var beni neylesin

Mezarım başında kuşlar ötüşür
Benzim içtim ciğerlerim tutuşur
Ağlama Hatice Sefer yetişir

Söyleyin anama da anam ağlasın
Babamın oğlu var beni neylesin

Binmiş taksiye de sefer geliyor
Annesinin de ciğerini deliyor
Gelin Haticeni de eller alıyor

Söyleyin anama da anam ağlasın
Babamın oğlu var beni neylesin

Mezarımı derin eşin dar olsun
Etrafı lale sümbül bağ olsun
Ben ölüyom ahbaplarım sağolsun

Söylen kardeşime çalsın sazımı
Kadir Mevlam böyle yazmış yazımı
Yöre: Keskin
Kaynak Kişi: Keskin’li Hacı TAŞAN
Derleyen: Muzaffer SARISÖZEN

TÜRKÜNÜN HİKÂYESİ
Güzel Anadolu'muz gelmiş geçmiş acı tatlı hatıralar ile bir zeka ve duygu hazinesi, bir insanlık abidesidir. En ücra yeri, sinesinde sayısız özellikler taşır.

Anadolumuz'da; muhitlerinde hasta olan, kaza geçiren, yaralanan veya sakat kalan, şehit olan veya ölenlerin ardından, türlü beyitlerle (Ağıt) denen türküler çıkarırlar.

Bu vesile ile (Ankara'da yedik taze meyvayı) türküsünün mahiyetini kısaca bahsediyoruz.

Türküde adı geçen sefer, Ankara'nın Keskin kazasının Cin Ali köyündendir. Güçlü, kuvvetli, yakışıklı ve bütün halleriyle Keskin havalisinin dilinden düşmeyen Sefer'in karısı Hatice de gene Keskin kazasının Seyfli köyünden olup, civar köylerin en güzel kızı diye dillere destan olmuştur.Rivayete göre, evlendikten kısa bir süre sonra Sefer, bir hastalığa tutulmuştur. Memleket memleket gezip, doktor doktor dolaştırılan Sefer, nihayet hastalığa bir çare bulamayıp 20 Haziran 1942 tarihinde ölmüştür.

İşte (Ankara'da yedik taze meyvayı) türküsü de bu vak'anın hemen ardından yakılan Keskin dolaylarından akseden bir hazin deyiştir.
[Kaynak: Öyküleriyle Halk Türküleri (Notalı) - Hamdi Tanses]
Alıntı.

(Üçü Bir Yerde-2006)

Share This Video


Download

  
Report form