YEŞİLIRMAK ÇAĞIL ÇAĞIL ÇAĞLIYOR
Uykuları haram ettin gözüme
Darıldın mı Fadik haklı sözüme
Doya doya bakamadım yüzüne
Bana allar ettin kahbe Fadiğim...
Gittiğin yollarda diken olsun, taş olsun
Karnın dolu kucakların boş olsun
Gözlerinden akan kanlı yaş olsun
Bana allar ettin kahbe Fadiğim...
Boğazına takmış alaca boncuk
Belin sızlar olsun, bacağın Yılancık
Kız memeni emsin enikli kancık
Bana allar ettin kahbe Fadiğim...
Gökköy'ün altıda köyün yazısı
Fadik derler sana ana kuzusu
Böyle imiş alnımızın yazısı
Bana allar ettin kahbe Fadiğim...
Yeşilırmak çağıl çağıl çağlıyor
Benimde yüreğimi dertler dağlıyor
Garip anam boynunu bükmüş ağlıyor
Bana allar ettin kahbe Fadiğim...
Sarı saman gibi sararttın beni
Acı kahve gibi kararttın beni
Bırakıp da gittin ellere beni
Bana allar ettin kahbe Fadiğim...
FADİK
Reşadiye’nin Gökköy'ünde dillere destan güzellikte bir kız vardır. Fadik adındaki bu güzel kız, anne-baba zoruyla sevmediği biriyle evlendirilmiştir. Bu zorunlu evlilik, Fadik kızın mutlu olmasını engelleyen en önemli nedendir. Bunun sonucu, kocasına bir türlü ısınamayan Fadik, bir bahar sabahı sevdiği erkeğe kaçar. Terkedilen koca, büyük bir aşk ve özlem içerisinde alır eline sazını, başlar dertli dertli söylemeye...
(Alıntı)
(Dem Bu Dem)