GÜL YÜZLÜLERİN ŞEVKÎNE GEL NÛŞ EDELİM MEY
Gül yüzlülerin şevkine gel nûş edelim, mey
İşret edelim yâr ile şimdi demidir, ney.
Bu kavl-i sürâhî eğilip sagâra söyler ne der?
Düm de re lâ dir? nâ te nedir? ney.

Meclisde çalındı yine tanbûr ile neyler,
Âşık-ı bî-çârelerin gönlünü eyler.
Dâire semâî tutarak ney ney’e söyler, ne der?
Düm de re lâ dir? nâ te nedir? ney.

Meclisde durur cümle ayağ üstüne beyler.
İçin, içelim deyû komuş başına eller.
Bu savt-ı okur bülbül ü gûyâ olur her dil.
Düm de re lâ dir? nâ te nedir? ney.
Makam: Bayâti
Beste / Güfte: Tab’i MUSTAFA Efendi

Şevk: Çok istek, şiddetli arzu. Neş’e
Nûş: İçen, içici. Zevk ve safâ.
İşret: İçki içme.
Kavl: Anlaşma. Sözleşme.
Sürâhi: Su kabı, içki kabı.
Sağâr: İçki bardağı. Kadeh
Bî-çâre: Çâresiz. Zavallı. Şaşkın
Dâire: Çember, düz yuvarlak şekil.
Semâî: Türk musikîsinde üç zamanlı, üç darplı usûl.
Savt: Ses. Bağırmak.
Gûyâ: Sanki.