Hollanda’nın Lahey kentinde bu yıl üçüncüsü düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi, yayımlanan ortak bildiriyle sona erdi.

Zirvenin ardından Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile birlikte ortak basın toplantısı düzenleyen Amerikan Başkanı Barack Obama, nükleer güvenliğin yanısıra Rusya’nın Kırım’a müdahalesine ve ilhakına da değindi.

Washington‘ın ezeli rakibi Moskova’yı küresel bir aktörden ziyade bölgesel güce benzeten Obama şöyle konuştu:

“Bölgesel bir güç olan Rusya bazı yakın komşularını tehdit etmektedir. Bu güçlü olduklarından değil korkularından kaynaklanmaktadır”

Öte yandan Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılan 53 ülkeden, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 35’i, tehlikeli materyallerin teröristlerin eline düşmesini önlemek amacıyla nükleer güvenliği artırma taahhüdünde bulundu.

Anlaşmanın bütün dünyanın güvenliği için gerekli olduğunu ve tek bir saldırıya dahi kayıtsız kalınamayacağını ifade eden Obama, “Sivil ve askeri alanda Nükleer ve radyolojik materyallerin temizlenmesi için dört yıl önce başlattığımız iddialı hedeflerimize ulaşmak için yapılması gereken çok şey var”

ABD Başkanı Barack Obama’nın öncelikli politikaları arasında yer alan nükleer güvenliğe yönelik 35 ülkenin taahhüt altına girmesi çok önemli bir aşama olarak değerlendirilirken, Rusya’nın bu ülkeler arasında yer almaması dikkati çekiyor.

Rus lider Vladaimir Putin’siz geçen zirve, aile fotoğrafı çekilmesi ile son buldu.

Lahey’da zirveyi izleyen euronews muhabiri James Franey’e kulak veriyoruz:

“Buradaki yetkililer, bu taahhüdün, nükleer güvenliğin sağlanması için önemli bir adım olduğunu dile getiriyor. Ancak önümüzde iki sorun var:
Birincisi, yasal bağlayıcılığı olmayan bu taahhüt, müdahil olan ülkelerin iyi niyeti üzerine bina ediliyor. İkinci kilit konu ise, dünyada en fazla nükleer silah kapasitesine sahip Rusya’nın imzalamayı reddetmesi ile bu durumun anlaşmadan ne kadar uzak olduğu”