ADNAN OKTAR: “İran’ın Darwinist materyalist bir devlet olduğu sonucuna nasıl vardınız? Eğer öyle olsaydı Oktar Bey’in kitapları burada çevrilip yayınlanmazdı. Ayrıca öyle bir durum varsa, ben kendi ajansım aracılığıyla bu duruma karşı çıkarak düzeltirdim ve bunu durduracağıma da eminim. Lütfen belge gönderin. Eğer bunu ispat edebilirseniz bilin ki, ortadan kaldırabilecek sistematik bir hatadır. Film bu kadar yaygınlaşmışken, ne yapmamız gerekir? Artık duyuldu herkes biliyor. Müslüman ülkelerde protestolar da İslam birliğinin bir yönü olarak görüyorlarmış. Tüm Müslümanlar ittifak olduğu mantığıyla.”
Şimdi baştan başlayalım; “İran’ın Darwinist materyalist bir devlet olduğu sonucuna nasıl vardınız? Lütfen belge gönderin?” Tamam ortaokul lise üniversite biyoloji kitaplarını alsın. Bir; belgelerle çaka çaka dolu olduğunu görecekler. Darwinizmin materyalizmin ne kadar ciddi kararlı ve kapsamlı işlendiğini göreceksin. İki; İran’da Darwinizm materyalizm aleyhine her hangi bir okul her hangi bir yapılanma çalışma var mı? Bu da yok. Bizzat Ayetullah’ların yazdığı kitaplar Darwinist, dini eserler Darwinist. Belge olarak bunları gösterebiliriz. Darwinizmin aleyhinde İran’da her hangi bir çalışma olmuş mu? Her hangi bir müze, her hangi bir bilimsel bir toplantı, Darwinizmin yanlış olduğu anlatan otuz yıldan beri kırk yıldan beri elli yıldan beri Darwinizmin aleyhine İran’da her hangi bir tek bir toplantı olmuş mu, tek bir bilimsel çalışma olmuş mu, tek bir bilimsel eser var mı, devletin bu yönde her hangi bir teşviki var mı? Bunlara bakarsa kardeşimiz, konuyu çok kapsamlı anlayacaktır ki, İran’ın dış ülkelerde de Darwinizm materyalizm aleyhinde faaliyet yapması gerekir. Çünkü madem İslam devleti, madem bağımsız rahat, gücünü imkanını göstermesi lazım. Bir müzenin kuruluşu ne kadara mal olur. Çok ucuza malolur. Nihayet bir yer kiralayacaklar. Elli tane fosil koysalar bitti. İran böyle bir şey yapmış mı? Yapmaya niyeti var mı? Yok. Ve asla da yapmaz. Bütün İslam ülkelerinde Darwinizm hakim. İran’ın her hangi bir faaliyeti olmuş mu? Yok. Peki İttihad-ı İslam için Şii-Alevi-Sünni hep beraber olalım, Vahabi beraber olalım dediği açıklama bir yazı var mı? Beyan var mı? Yok. Mehdilik konusunda da halkla alay eder gibi bir üslup var. Herkesin evine ışık olarak giriyor, görüntü olarak giriyor, ses olarak giriyor, dolayısıyla Hz. Mehdi (a.s)’ı beklemeye gerek yok imajı veriliyor. Bu durum çok vahimdir. Bunun anlaşılmayacak bir yönü yok. Bunu kardeşimiz tek başına düzelteceğini zannetmiyorum. Ama inşaAllah girişimde bulunur, sevabını alır.
DİDEM ÜRER: Hocam, 2006 yılında yayınlanan Science Dergisi’nde; “İran’da okullar da evrimin öğretildiği, ders kitaplarında evrim bölümünün yer aldığı ve İran Doğa Tarihi müzesinde evrimi anlatan sergilerin olduğu” anlatılıyor. 2006 Temmuz Sayısı.
ADNAN OKTAR: Bunlara da gerek yok. İran’da herhangi bir lise kitabını alsın. Türkiye’de de öyle her hangi bir lise biyoloji kitabını alın Darwinizmin nasıl kapsamlı anlatıldığını göreceksiniz. “Allah yaratmadı, Allah yok, kendiliğinden oldu, tesadüfen oldu” diyor devlet. İran’da da öyle diyor, Türkiye’de de öyle diyor. Fas Tunus Cezayir’de de öyle Libya’da da öyle, Mısır’da da öyle. Mısır’da alimler acayip şaşırmıştı Darwinizme karşı olduğumuzda İranlılar da şaşırdılar. Ben burada onlarla konuştum. Elçilik mensuplarıyla, dedim İran’da hemen bir müze açalım. Hiç niyetleri yok. Sonra anladık ki, rejim zaten Darwinist materyalist. Hiçbir şekilde kabul etmiyorlar. İttihad-ı İslam ile ilgilide, konuşma duyan varsa bana gelsin söylesin. Yani Vahabi-Sünni-Şii hep beraber birleşelim İttihad-ı İslam oluşsun diyen bir alim açıklaması varsa, bana göstersin, hep beraber okuyalım. Hz. Mehdi (a.s) anneden babadan doğmuş biri olarak çıkacak, İslam dünyaya hakim olacak diyorlarsa, duyalım. Ne diyorlar, “ışıktan oluşacak Hz. Mehdi (a.s). Işık olarak evlere girecek, ses olarak girecek, görüntü olarak girecek, duvarlardan girecek görüntü olarak” diyorlar. Dolayısıyla Hz. Mehdi (a.s) gelmeyecek, beklemeyin anlamında mesaj veriyorlar. Bütün dünyada kurnazca anti Mehdi hareket var. Mesela Bediüzzaman’ı alelacele seyyid göstermenin amacı, Mehdiyet’i ortadan kaldırmak. Çünkü Bediüzzaman ölmüş bir insan, vefat etmiş bir insan. Ona Mehdi demenin bir mahsuru yok onlar için. Çünkü onların sistemini değiştiremez Bediüzzaman, vefat etmiş. Onun için onu Mehdi ilan etmek için, akla hayale gelmedik yöntemler kullanıyorlar. Mesela hiçbir belgeleri yok. Çıktı Abdülkadir Geylani’nin evlatları, torunları “Bediüzzaman Abdülkadir Geylani Hazretleri’nin soyuyla bağlantılı değil” dediler. “Soyumuz belli, soyumuza mensup insanların hepsini biliyoruz. Böyle bir şey yok” dediler. Bir kardeşimiz de yazdı bana akşam, “Bediüzz