ADNAN OKTAR: Filistin durduk yere roket atmaya başlıyor. Burada, “gelin buraları bombalayın” anlamına gelmiyor mu bu ifade? Sen roket atmazsan adam ne gerekçeyle gelip sana saldırsın? Gerekçe meydana getiriyorsun. “Gel burayı bombala” diyorsun, adam da gelip bombalıyor. Sonra da diyorsun ki; “niye bombalıyorsun?” Peki sen niye bombalıyorsun? Tek kelime İttihad-ı İslam’dan bahsetmiyorsun.
Mesela bakın, “Batı Şeria, 2005’ten beri İsrail’i tanıdı ve saldırmadığı için, 2005’ten beri İsrail tarafından da o tarafa saldırı olmamış.”
Adamları tedirgin etmenin alemi ne? Açın sınırlarınızı, gidin İsrail’de de yaşayın, onları da davet edin, ev kursunlar, beraber iç içe yaşayın. Musevi komşularınız olsun,idin siz de İsrail’de yaşayın. Ne güzel, onlar da Allah’a inanıyor, siz de Allah’a inanıyorsunuz. Onların da peygamberleri bir, aynı peygamberlere inanıyoruz. Hz. İbrahim (a.s), Hz. İshak (a.s), Hz. Yakup (a.s). Ne güzel Allah’a, Kitab’a titizler. Daha ne istiyorsunuz? Dinsiz olsalardı daha mı iyiydi? Bırakın o bölgede de yaşasınlar, ne mahsuru var? Sizi rahatsız eden yönü nedir? İttifak edin, İttihad-ı İslam için onlarla konuşun, ikna edin. Dersiniz, “hep beraber mutlu, güzel, kardeşçe yaşayalım burada” dersiniz. Adamlara diyorsun ki, “sen nereye gidersen git.” Nereye gitsin? Yer de göstermiyorlar. Nereye gitseler istemiyorlar kardeşim, olur mu böyle bir şey? Çok ürkütücü bir şey bu. Adam Musevi doğuyor, peşin suçlu hale gelmiş oluyor. Olur mu öyle şey?