ADNAN OKTAR: “Ey Selman!” diyor Peygamberimiz (s.a.v); “Ne zaman ki melikler seyahat, zenginler ticaret, fakirler dinlenmek, hafızlar gösteriş yapmak için hacca giderler, işte o zaman kuyruğu bulunan bir yıldız zuhur edecektir.” İşte Halley kuyruklu yıldızı, Lulin kuyruklu yıldızı. Hz. Mehdi (a.s)’ın zamanında çıkacak olan yıldız ve bu ahir zamanda, Hz. Mehdi (a.s) devrinde olacak alametlerden bir tanesidir. Şimdi hacca giden kardeşlerimiz oluyor; herkes biliyor, adam seyahat etmek için istiyor. Karısı, kızı, çoluk çocuk doluşuyorlar. Özel şirket de var. Samimi gidenleri tenzih ediyorum ama hakikaten alenen biliniyor. Adam sırf gezmek için, orada zaten çok lüks oteller var zaten, orası turistik tesise dönüşmüş durumda bir yönüyle. Bak, diyor; “Melikler seyahat,” işte adam başbakan veyahut cumhurbaşkanı, devlet başkanı, mahiyeti erkanıyla beraber… Ne için diyor? Seyahat etmek için; değişiklik olsun, hani görmedik demeyelim diye. Hani “Gez dünyayı, gör Konya’yı” derler ya, işte “hacca da gitmedik” demesinler diye, “oraya bir gidelim, bir görelim çoluk çocuk” diyor. “Zenginler ticaret için” diyor; alışverişe gidiyor, ticarete gidiyor, o arada da hac yapmış oluyor veyahut işte umre haccı yapmış oluyor. O arada da mal götürüp, mal getiriyor. Tabii hepsi değil, ben bir kısmı için söylüyorum bunu. “Fakirler dinlenmek,” çünkü az bir parası var, “ne yapalım?” diyor. İşte yurtdışı seyahat, “falanca seyahat örgütü, şirketi çok ucuza umre ayarlıyormuş” diyor. “Bizde de para var hanım” diyor; hadi bakalım çoluk çocuk falan, ufaklıklarla hep beraber doluşuyorlar. Ne diyor bak, açık; “Fakirler dinlenmek…” “Bir dinlenmiş oluruz, bir değişiklik olur, yani bir görmüş oluruz şöyle.” İbadet kastıyla değil. “Hafızlar gösteriş yapmak için,” ilmi olan alim, mesela sarıklı, cübbeli falan toplanıyorlar, yüzlerce kişi bir arada, birlikte resimler çektiriyorlar. “Hacca gittim, Hacer-ül Esved’in yanında, mübarek, tam dönerken oradan” diyor, böyle baştan sona kadar gösteriş. Anlata anlata bitiremiyor. Gösterişe dayalı oluyor. Bunun böyle olduğunu bilen on binlerce, milyonlarca insan vardır. Ama samimi gidenleri tenzih ediyorum. Fakat hadisin ahir zamanda böyle aynısıyla zuhur etmesi çok acayip. Çünkü daha önce hacca gitmesi için bir insanın ya deveyle, ya atla veya yürüyerek gitmesi gerekiyor. Yani hakikaten samimi gitmesi gerekiyordu. Ama şu an evin önünden onu araba alıyor, havaalanına götürüyor; havaalanından otobüsle uçağa götürüyorlar, uçağa biniyor, uçaktan iniyor, oradan da arabayla alıp oteline götürüyorlar. Son derece kolay. Artık seyahat için, eğlenmek için, değişik yerler görmek için, hediyelik eşya almak için, çoluk çocuk dinlenmek için, yüksek binalardan Kabe’ye bakabilmek için bir fırsat çıkmış oldu. Biraz da parası oldu mu; zaten ucuz da, çok ucuza gidiliyor. Eskiden çok para gerektiriyordu. Çünkü çok uzun yollar gitmesi gerekiyordu; konaklama masrafları, yol masrafları çok tutuyordu. Şu an çok ucuza bu olay gerçekleşiyor. Dolayısıyla sadece ahir zamana ait bir konu olduğu ve Hz. Mehdi (a.s) devrine ait bir konu olduğunu görüyoruz. Daha önce böyle bir hac imkanı yoktu. İlk defa bu yüzyılda böyle bir hac imkanı ortaya çıktı. Hatta son yıllarda, değil mi? Umre haccı son derece kolaylaştı, uçaklarla falan… Eskiden böyle bir şey yoktu. Çok zordu hacca gitmek, umreye gitmek de çok zordu. Ve hakikaten gösteriş de son zamanlarda çok yoğun oldu. Fakat ayrıca da diyor ki Peygamberimiz (s.a.v), çok sağlama alıyor ayrıca Peygamberimiz (s.a.v), diyor ki; “Kuyruğu bulunan bir yıldız zuhur edecektir.” Yani kuyruklu yıldızların çıktığı vakitte, yani bu yüzyılda. İki şey bir arada. Teknoloji, bilim açısından, ilmi vasıtalar açısından, teknolojik vasıtalar açısından, para açısından, organize faaliyetler açısından, turistik faaliyetler açısından bu yüzyıl ilk defa böyle müsait oldu. İlk defa; son yirmi yıl, özellikle şu son otuz yıl çok müsait oldu. Ve kuyruklu yıldızlar da bu devirde çıktı, iki kuyruklu yıldız birden. Hz. Mehdi (a.s) devrini Peygamberimiz (s.a.v) bak ne kadar net açıklamış? Samimi hacca gidenleri tenzih ediyoruz.