ADNAN OKTAR: Başbakan ben gelirken çok güzel bir konuşma yapıyordu. Dedi ki: “İslam Kurtuluş örgütü, başka birçok şeyler var,  İslam Konferansı Örgütü, yani Türkiye’de toplanan ehl-i sünnet Cemaat Toplulukları, şu bu hepsi, ne yapıyorlar? Gelip yemek yiyip, dağılıyorlar” dedi. Benim konuşmamın, aylardan beri yaptığım konuşmanın kelimesi kelimesine aynısı. Aklın yolu bir. Bayağı güzel, çok hoşuma gitti Başbakanın bu önemli konuyu tekrar o şekilde, bizim anlattığımız çizgiyi gündeme getirmesi. Bakın diyor “toplanıyorlar örgütler” benim saydıklarımın aynısını saydı. “Ne yapıyorlar? Bir araya geliyorlar, sohbet ediyorlar, yemek yiyorlar, dağılıyorlar otellerde.” dedi. Kelimesi kelimesine aynısı. Demek ki, Başbakan’ın gücü bu kadar yetiyor, yani çünkü hakikaten laik sistem içerisinde, Anayasa’nın sınırları içerisinde bu kadar konuşabiliyor. Ama Müslümanlığın ruhu aynı, mantığı aynı, yolu aynı, anlatmak istediği şeyler aynı. O da İttihad-ı İslam’ı niye oluşturmuyorsunuz anlatıyor. Mesela Filistin Kurtuluş Örgütü ve Hamas. “Niye birleşmiyorsunuz?” diyor. “İttihad-ı İslam olsun.” diyor. Ama Filistin Kurtuluş Örgütü Darwinist Materyalist çizgide. Başbakanımız da daha iyi biliyordur ama, Darwinist Materyalist, sol çizgide. Eskiden Türkiye’nin komünistleri oraya eğitime giderlerdi, Filistin’e. O Komünistlerden geriye onlar kaldı, bakiyesi, eski komünistlerin bakiyesi onlar. Orada kültürel faaliyet yapılması lazım. Anti-Darwinist, anti-Materyalist eğitim yapılması lazım. Ama Filistin Kurtuluş Örgütü o konuda, daha kolay eğitilebilecek bir örgüt. Daha İslam’a yatkındırlar, yani daha kolay netice alınabilir. Filistin’e Arapça Yaratılış Atlası gönderebiliriz. Oradaki insanlarla görüşebiliriz. Yani her iki tarafın insanlarıyla görüşebiliriz. Sol yapıyı İslam, Kuran ruhuna çevirmek lazım. Başbakan’ın anlatmak istediği oydu. Kapalı anlattı ama onu anlatmak istedi. Ama helal olsun Başbakan’a, yani hakikaten düz mantıkla, samimi, aynı bizim anlattığımız çizgide konuları, ama kapalı bir üslupla anlatıyor. “Mısır devrimi yarım kaldı, devamını getirin” dedi. Ne demek istiyor? “İttihad-ı İslam’ı oluşturun” diyor. Mehdiyet ruhunun eksikliği, şahs-ı manevicilik ruhu, İslam alemini yaktı.