DİDEM ÜRER: Hocam, siz yıllardır Filistin’in önce kendi içinde birlik olması gerektiğini belirtiyorsunuz. Hamas’ın siyasi büro şefi Halid Meşal’de: “Filistin milli mutabakatı herkesin sorumluluğundadır. Ayrılık ne dinen ne de aklen doğrudur. İhtilal bizi zayıflatır” dedi. Meşal, “Hamas ile El-Fetih hareketlerinin birbirinin alternatifi değil, Filistin halkını özgürleştirme yolunda iki ortak olduğunu” ifade ederek, “Hamas’ın Fetih’e, Fetih’in de Hamas’a ihtiyacı var” dedi.
ADNAN OKTAR: Ayrı ayrı isimlere ne gerek var? Bunlara ne gerek var? Orada Darwinizmin, materyalizmin yok edilmesi lazım. Filistin’de Darwinizm çok yaygın. Zamanla orası komünizmin kalesiydi Filistin. Bütün komünist örgütler gider orada eğitim görürlerdi. Gerilla eğitimi alırlardı. Darwinizm, materyalizm bölgeye oturmuş. Mısır’da da böyle. Yoğun olarak anti-Darwinist, anti-materyalist bir faaliyet yapılması lazım. O zaman gençlerin imanının üstündeki o şeytani kene, onların imanını emmekten vazgeçer. Vampir gibi üstlerine yapışmış Darwinizm, materyalizm. O dertten bir kurtulurlarsa kafaları beyinleri bir ferahlar. İttihad-ı İslam’ı istemeye başlarlar. Mehdiyet’e karşı gönüllerinde büyük bir aşk, büyük bir muhabbet gelişir. Öbür türlü Allah bereket vermiyor. Allah ferahlık vermiyor. Ne İsrail rahat şu an, ne Filistin rahat. Geçici bir rahatlık oluyor. Şimdi mesela bir kavga yok aralarında ama yakında yine çıkar. Yine birkaç roket atılır, yine birbirlerine girerler. Bir türlü huzur, güven oluşmaz. Huzur ve güven İttihad-ı İslam’la, Mehdiyet’ledir. Sevginin her tarafı sarması, barışın her tarafı kaplaması, savaşların durması, silah imalatının durması, silah fabrikalarının sanayiye yönelmesi. Nedir? İşte radyo, televizyon, buzdolabı, araba. Tank yapacağına fakire fukaraya araba yapın, değil mi? Havan topu yapacağına buzdolabı yap. Mayın yapacağına güzel yiyecekler hazırla. Ağaç dallarına güzel azık sepetleri asalım.