Enam Suresi’nden ayet açıklamaları-2

A9 TV 2013-12-07

Views 4

ADNAN OKTAR: 129.  ayette diyor ki Cenab-ı Allah; “zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz” çok ilginç. Enam Süresi 123- “Böylece Biz, her ülkenin önde gelenlerini, orada hileli düzenler kursunlar diye oranın suçlu günahkarları kıldık. Oysa onlar hileli düzenleri ancak kendilerine kurarlarda bunun şuuruna varmazlar” diyor. Mutlaka Allah ayağına dolandırıyor, haberi yok. O, Müslüman’ın aleyhine yapılacağını zannediyor, halbuki şanı artıyor Müslüman’ın, gücü artıyor. Allah onlara bela olarak diyor ki, Enam Süresi 124. ayette-“bu suçlu günahkarlara kurdukları hileli düzenleri nedeniyle şiddetli bir azap ve Allah katında küçüklük isabet edecektir.” Küçük düşüreceğim diyor Allah, rezil edeceğim diyor. Çok acayip aşağılayacağım diyor Allah, hem azap vereceğim hem de aşağılayacağım diyor. Hakikaten hep aşağılanıyorlar, dikkat ederseniz. Enam Süresi 111-“ Gerçek şu ki biz onlara melekleri indirseydik” hani diyorlar ya “Hz. Mehdi (a.s)’a melek gelsin görelim, öyle inanırız.” Halbuki melek gelse de inanmazlar. “Onlarla ölüler konuşsaydı ver her şeyi karşılarına toplasaydık, Allah’ın dilediği dışında yine inanmayacaklardı.” Yani küfür öyle bir azgın oluyor ki, ölü konuşması, harikalar olması, hiç bir şey fark etmiyor, yine inanmıyor, “ancak onların çoğu cahillik ediyorlar, böylece her peygambere insan ve cin şeytanlardan bir düşman kıldık.” Hz Mehdi (a.s)’la da öyledir, 30’un üzerinde deccal uğraşır, cin düşmanlarda vardır Hz. Mehdi (a.s)’la uğraşırlar. “Onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar.” Yani Müslümanların aleyhine abuk sabuk iftiralar, orada burada bunlar şöyleler böyleler, şöyle sapkınlar, böyle yanlış yoldalar, birbirleri ile dedi kodu yapıyorlar, pislik tipler, mesela Facebook’ta kıraathanelerde, sokaklarda orada burada yapar. “Onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar.” Müslümanların aleyhinde gizli gizli konuşuyorlar. “Rabbin dileseydi bunu yapmazlardı.” Demek istiyor ki Allah, onu da Ben yaratıyorum, onu da yapamazlardı diyor. “Öyleyse onları yalan olarak düzmekte oluklarıyla baş başa bırakın.” İstedikleri gibi konuşsunlar, istedikleri gibi iftira etsinler diyor Allah. Hz. Mehdi (a.s)’a da iftira edeceklerdir, olmadık laflar edeceklerdir. Allah diyor ki, ben yaratıyorum, hiç kaile almayın, inşaAllah. Allah diyor ki; “birde ahrete inanmayanların kalpleri onlara meyletsin” yani ahlaksız üç kağıtçı takımı, imansızlar, din karşıtları, onların fitneci fücur takımı, onların içindeki cibiliyetsiz olanlar, kanı kirli olanlar, “kalpleri ona meyletsin de, ondan bu yaldızlı, içi çarpık sözlerden hoşlansınlar.” Hani Müslümanlar aleyhinde bir şey söylendiğinde, adam acayip meraklanıyor, aleyhinde olduğu için, bundan hoşlansınlar özellikle yaratıyorum diyor Allah. “ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.” Gittikçe günahları artsın. Müslümanların sevapları artsın, onların da günahları artsın. Mesela ‘kardeşlerimizin, aleyhine yazı yazmışlar, moralim bozuldu’ diyorlar, Allah, onu Ben yaratırım ve mutlaka lehinizedir, hiç bir şey yapamazlar, sizin sevabınız artar, onların günahları artar diyor. Peygamberimiz (s.a.v.); “Allahtan başka bir hakem mi arayayım” diyor. Yani Kuran’dan başka bir dayanak mı olsun? Adam, Kuran’ın dışında ne varsa, onu duymak istiyor, yani Kuran’dan duymak istemiyor.”Allahtan başka bir hakemi arayayım” Kuran’dan başka. “Oysa O, size Kitab’ı açıklanmış olarak indirmiştir.” Allah, Kuran’a gönderme yapıyor, Kitab’ı açıklanmış olarak, gizli de değil. Hani diyorlar ya, Kuran’ın açıklanması gerekiyor, Allah zaten, açıklanmış olarak indirildi diyor. “Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunu gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler.” Yani Musevi ve Hıristiyanlar, aslında Kuran’ın hak olduğunu bilirler aslında, herkes bilir. “Şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma.” Bazen insanlar niye Hıristiyanlar iman etmiyor, Museviler, şu bu iman etmiyor diyorlar ya, aslında inanıyorlar diyor Allah, sakın kuşkuya kapılmayın diyor. “Rabbinin sözü” Kuran “doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır.” Bitmiştir. Hepsi tamam diyor Allah, doğruluk bakımından tamam eksiklik yok, adalet bakımından da tamam, tastamam. “Onun” Kuran’ın “sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur, O işlerini bilendir.” Kuran’ın değişmeyeceğini buradan anlıyoruz. “Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan” hani diyor ya, mahalle arkadaşlarım bilmem ne filan, öyle olmaz çoğunluğa uymayacaksın, Kuran’a uyacaksın, “seni Allah yolundan şaşırtıp saptırırlar.” ‘Bu kadar adam yalan mı söylüyor’ d

Share This Video


Download

  
Report form