ADNAN OKTAR: “Yakışıklı, güzeller güzeli, Seyyid Hocam, bu ayeti açıklar mısınız inşaAllah” diyor. Bakara Suresi, 62. Şeytandan Allah’ sığınıyorum. “Şüphesiz, inananlarla” Müslümanlarla, “Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabilerden her bir grubun kendi şeriatında Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükafatları vardır. Onlara korkuya uğramayacaklar ve mahzun da olmayacaklardır” diye hükmedilmiştir. Gerçek Yahudiler, yani tahrif edilmemiş şekilde Tevrat’a uyuyorsa cennete girer. Gerçek Hıristiyan da. Ama Peygamberimiz (s.a.v)’in tabii Peygamberliğini kabul edecek, inşaAllah. O çok büyük bir zulüm olur. Sabiler, çok az şu an Sabiler. Hz. İbrahim (a.s)’ın dinine uyanlar Sabiler. Çok çok az Suriye’de var, biz tanıştık Sabilerle. Çok benziyor İslamiyet’e dinleri. Kendi kitapları var, gizli kitapları var. Peygamberimiz (s.a.v)’in Peygamberliğini kabul etmemek çok büyük zulüm olur. Kabul edecek, tahrif edilmemiş şekilde kendi kitabına uyarsa tamam, inşaAllah. Ama Peygamber (s.a.v)’in Peygamberliğini kabul etmesi lazım. Zaten ayette diyor; “zekatı verip, namazı kılmaları şartıyla” diyor Cenab-ı Allah. Peygamber (s.a.v)’i kabul ediyor. Zaten namazı kılacak; Musevi de olsa, Hristiyan da olsa namazı kılacak. Zekat vermek şartıyla, tamam, inşaAllah.
Müslüman derse ki ben Hz. Musa (a.s)’a inanmıyorum, haşa; bütün peygamberleri kabul etmiyorsa, dini-imanı kalmaz. Mesela bir Hristiyan, “ben Hz. Nuh (a.s)’a inanmıyorum” dese, bitti; dini-imanı kalmaz. Gizli kitapları, biz mesela istedik, vermiyorlar. Bayağı benziyorlar. Sarıklılar. Beyaz sarık kullanıyorlar. Beyaz elbise giyiyorlar Sabiler.