DİDEM ÜRER: Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, bugün Muş’u ziyaret etti. Muş’ta, büyük bir sevgi seliyle karşılaşan Başbakanımız şunları söyledi; “Bugün memleketimizde güzel şeyler oluyor. Tabii farklılıklarımız var. Farklılıklarımızı güzellik olarak görmeliyiz. Huzur, barış ve kardeşlik bu milletin vasfıdır. Bu ülke hepimizin, hepimiz birbirimizle eşitiz” dedi. Çarşıda yaşlı dedelerle kıtlama eşliğinde çay içen Cumhurbaşkanımız, burada esnafla da uzun uzun sohbet etti.
ADNAN OKTAR: Şahane, göreyim bakayım. Çok iyi yapmış, maşaAllah. Muş, Kürt kardeşlerimizin çok olduğu bir il değil mi?
DİDEM ÜRER: Evet Hocam.
ADNAN OKTAR: MaşaAllah, iyi çok güzel olmuş. Ya Güneydoğu şahanedir ben onu anlatıyorum. İnsanlar görmeyince bilmez. Mesela şu olay şahane, şu kıtlama şeker falan. Orada ki insanların duyduğu saadet çok hoş. Yani çay hikayesi olayın. Tamam, çay bir nimettir de, fakat onların mutluluğu çok hoş oluyor. Yani o çay şekerin aldığı haz, orada ki sohbet ortamı, o candanlık. Cumhurbaşkanımız da çok sevecen bir insan, çok mübarek bir insan maşaAllah, çok mazlum.
DİDEM ÜRER: Hocam, 29 yıldır ilk defa bir Cumhurbaşkanı Muş’a gidiyormuş.
ADNAN OKTAR: MaşaAllah, elhamdülillah. Çok mazlum bir insan, böyle kendi halinde halim. Kendi halinde işte, ne kadar güzel, maşaAllah.
DİDEM ÜRER: Ve Türk bayraklarıyla meydanda bütün karşılanmış.
ADNAN OKTAR: O çok güzel. Canım Kürt kardeşlerim, buna çok özen göstersinler. Vatanımızın bir tane bayrağı var. Çok ayıp yani Türk bayrağını oturup bu şekilde. Kardeşim bizi de tutukladılar. Biz de emniyete gittiğimizde Türk bayrağı vardı başımızda. Ama aklımızın ucundan bile geçmedi Türk bayrağına tavır almak. Ne alakası var, Türk bayrağının ne suçu var? Orada ki adamın suçu var. Onlarda yargılanıyorlar şu an.