Türkiye sanat ve estetik konusunda öncü olmalı.

A9 TV 2013-12-05

Views 103

ADNAN OKTAR: Aslında Türkiye'de, bütün Ortadoğu'da bir sanat kavrukluğu var. Sanat ölmüş durumda, hayat ölmüş durumda, estetik ölmüş durumda. Hiç bir İslam ülkesinde sanat eseri kalmadı. Eski binalar var sadece, işte eski camiiler, o kadar başka bir şey yok. Yeni yapılan hiç bir şey olmuyor. Mahvolmuş durumda. Türkiye'de de sanat durdu. Sanat estetik durdu. Halbuki Türkiye sanatın merkezi olabilir. Mesela İtalya'da da durdu sanat. Türkiye, Akdeniz olimpiyatları falan onlardan çok daha önemli, dünya sanatının merkezi olsun. İstanbul’u dünya sanatının merkezi yapsınlar. Bütün ünlü sanatçıları çağıralım. Muazzam, çok muhteşem heykeller yapılsın. Bir kere heykel muhalifliği var. Heykel çok şahane, zengin ve muhteşem gösteriyor binaları, her yeri. Muhteşem havuzlar olabilir. Taş işçiliği mesela çok şahane şeyler yapılabilir. Muazzam bir ahşap sanatı olabilir. Mesela İtalyan sanatıyla Osmanlı sanatı karıştırılarak beraber muhteşem güzellikte binalar, eşyalar yapılabilir. Muhteşem bahçeler yapılabilir. Mesela Taksim’de planlanan hakikaten donuk bir yapıydı. Halen de o donukluğu kıracak bir proje yok ortada. Yani canlı bir proje yok. Ne Ankara’da, ne İstanbul, ne İzmir’de öyle bir şey. Dünyayı hayrete düşürecek bir sanat ve estetik anlayışı olması lazım. Avrupa’nın nefesi kesilsin. Havuzlarla, bahçelerle, binalardaki süslemelerle yani çok pahalı bina yapmaya da gerek yok. Sanatlı bina yapmak çok önemli. Küçük ama sanatlı. Büyük bina da yapılmış olsa, yine sanatlı.

Kitlevi mesela beton yığını cami yapıyor, her yer beton. Bahçesi beton, her yer beton. Caminin içine giriyoruz, çın çın çınlıyor, kimse yok. Müezzin efendiyi arıyoruz. Hoca efendiyi arıyoruz. Hoca zaten yok. “Hocanın evi bilmem nerede” diyorlar. Müezzini zor bela buluyorsun. Ben soruyorum, “Hocam kimse gelmiyor “diyor. Olsa bile yaşlı dedeler geliyor. Yaşlanmış amcalar geliyor. Sanki altmış yaşından sonra İslam, din yaşanırmış gibi. Kısa bir sakal. Yaşlı dedelerime spor oluyor işte, onlar gidip geliyorlar gibi de düşünüyor bazı kişiler. Böyle olmaz. Dinamik, canlı, çok kaliteli bir din anlayışı, İslam anlayışı olması lazım. Ve müthiş özgürlüklerin olduğu bir din anlayışı olması lazım.

DİDEM ÜRER: Gezi Parkı’nın son resimleri vardı uygum görürseniz.

ADNAN OKTAR: Bakayım. Güzel. Güzel, şahane olmuş. Ama herhangi bir park olmuş. Gelen “oo” demesi lazım. Öyle şahane heykeller yapacaksın ki. Mermer veyahut tunç heykeller. Ama nefis sanatlı. Muhteşem havuzlar, muhteşem şelaleler, paçalı güvercinler bembeyaz böyle, ordu gibi. Bembeyaz kuğular. Bir iki ayda yapılır. Heykel biraz vakit alır sadece. Hepsi yapılır.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Gezi Parkı’ndaki havuzdaki heykel normalde çok estetik dışı. Sizin söylediğiniz gibi olsa.

ADNAN OKTAR: Bakayım. Yanaştır. Şimdi bu ne bu? Bu, ne bu? Bir daire betondan, ortada bir şey. Bir beton yığını da etrafında. Bu, ne bu? Bunun estetikle, sanatla ne alakası var? Bu kimin hoşuna gider? Kimde hayranlık duygusu uyandırır. Bu, ne bu? Hiçbir şey değil. Böyle sanat olur mu?

GÜLGÜN GÖKTAN: Hocam bir de sizin bir ışıklandırma zevkiniz vardır heykelde, bahçede onun uygulanması.

ADNAN OKTAR: Bir kere cam sanatının en güzel numunelerini vurgulamak lazım. Cam ve ışığı çok mükemmel kullanmak lazım, abajur tarzı aydınlatmalar. Ama nefis böyle, bayram yeri gibi olması lazım. Ne ışıkta sanat var, ne binalarda sanat var, ne havuzlarda sanat var. Hemen hemen hiçbir yerde sanat yok. Bunun bir an önce halledilmesi lazım. Sanatı hem öldürmeye çalışıyorlar, arkasından neşeyi öldürmeye çalışıyor. “Gülmeyin” diyor adam. “Ağlayın” diyor. Kardeşim nesilleri delirtirsin sen, hasta edersin. Sürekli ağlayan insan ne olur kardeşim? Sürekli kırk lokma ye, bir tane hırkan olsun. Yerde otur, yerde yemek ye. Bir tane lamba aşağı sarkıtsın. Bunu din diye anlatıyorlar. Kardeşim ne yapmak istiyorsunuz? Yani İslam’a, Kuran’a bu kadar şiddetli bir saldırı komünistlerden bile olmuyor. Bu nasıl bir üsluptur, bu? Saldırı derken, tabii taşlı sopalı saldırı değil, fikri bir saldırı gibi. Düşünce tarzında. Veyahut dini olumsuz şekilde insanların yorumlayacağı bir üslup diyelim. Çünkü saldırı daha sert bir üslup olmuş oluyor. Yani çok olumsuz bir anlatımları var. 

Share This Video


Download

  
Report form