ADNAN OKTAR: Halbuki akılcı bir üslupla, samimi bir üslupla bir araya gelip konuşarak, hatta böyle meclis şeklinde toplanıp, günlük müzakerelerle Mısır’ı idare edebilirler. Yapılacak olan, istişare. Mısır’ın bütün ileri gelenlerini toplarsın. Askeri de topla, bir meclis kurarsın. Bir binada toplanırsınız, günlük idare edersiniz. Mursi başta dursun yine gayet kolay.
Yapılacak şey; Mursi’yi bıraksınlar hemen, genişçe bir yerde tokalaşsınlar, birbirlerinden özür dilesinler, hepsi bir araya gelsin. Selefiler’in lideri de, Müslüman kardeşlerin lideri de, karşı tarafın liderleri de. Ama aklı başında adam toplasınlar yani kabili itap olanlar, ordu mensupları da hepsi bir arada bugün ne yapalım, yarın ne yapalım, ertesi gün ne yapalım, bu şekilde devleti idare etsinler. Hemen bir istişare meclisi, süratle. Mursi’nin başkanlığında istişare, derhal bıraksınlar Mursi’yi de, diğer tutuklu olanları da. Ama Mursi de Müslüman kardeşler de, istişareye çok açık olsunlar. Mülayim olan, halim olan insanları rahatlatan kararlarda tutuculuk yapmadan, bağnazlık yapmadan olumlu kararlar alsınlar. Yani böyle Avrupai, hoş bir hava essin. Kimse onların namazını engellemez, İslam’ı yaşamalarına da bir zarar gelmez. Hepsine şefkatle yaklaşsınlar. Bir de Musevi düşmanlığı, Hristiyan düşmanlığı bunun çok üstüne gitmeleri lazım. Bu çok ayıp ve çok ciddi bir ahlaksızlık bu. Yani Ehl-i kitabın hükmü Kuran’da belli. Ehl-i kitapla evlenebiliyor insanlar. Allah diyor “Hristiyanları size sevgi bakımından yakın görürsünüz" diyor. “Çünkü onların içerisinde mütevazi olan, Rahipler, Papazlar vardır” diyor Allah ayette. Şefkatle davranmak gerekirken halkı onlara karşı kışkırtmaya kalkmak, düşman gibi göstermek de ahlaka, vicdana, dine uygun değil. Sevecen bir yaklaşım olsun, hatta hükümete danışman olarak Hristiyan kişilerden, bilim adamlarından geniş bir kadro ayırsınlar. Yani Mısır’da pek Musevi yok değil mi?
CEYLAN ÖZBUDAK: Yok Hocam.
ADNAN OKTAR: Yok evet, onun için Musevilere yönelik bir çalışma olmasına gerek yok. Fakat İsrail’e karşı da şefkat politikası izlediklerini ve izleyeceklerini belirtmeleri de İsrail’i ve onu sevenleri de rahatlatır. Çünkü onları tedirgin yaşatmak da doğru değil. Yani can korkusu içerisinde bir insanın yaşaması hoş bir şey değil. İsrail’i gereksiz yere tedirgin edecek, hiçbir faydası olmayan girişimler, hiçbir faydası olmayacak hareketler de akla vicdana uygun değil. Dine hiç uygun değil zaten. Ama bizim için olan dine uygun olmaması, asıl olan.