ADNAN OKTAR: Çözümü söylemesi lazım. Çünkü herkes söylüyor, hastalığı söylüyor, çözümü söylemiyorlar. “Türkiye buna sessiz kalmayacaktır” tamam kalmaz. Türkiye’nin gücü neye yeter? Yetmiyor Türkiye’nin gücü. Mısır’a ne yapıyor? Seyrediyor Türkiye, bir şey yapamıyor. Suriye’de de seyrediyor, bir şey yapamıyor.  Ama İttihad-ı İslam olduğunda, dakika saniyesinde konu hallolur. Derhal biter. İttihad-ı İslam vurgulanmazsa o zaman çözüm gösterilmemiş oluyor. Türkiye yardımcı olur. Olamıyor, yani hiçbir yere yardımcı olamıyor. Her yerde Müslümanlar ezim ezim eziliyor. Türkiye’de seyretmek durumunda kalıyor. O zaman tek çözüm; İttihad-ı İslam, Müslümanların birliği, İslam birliğinin oluşması. Atatürk açık açık vurguluyor. Başbakanımızda açık açık vurgulasın. Vakıflar vurgulasın, alimler vurgulasın, hocalar vurgulasın, siyasetçiler vurgulasın. Herkes bunu söylesin, herkes söyledi mi olur zaten. Herkes söylemediği için olmuyor, herkes söylesin. Bak şimdi herkes, kardeşlerimiz bunu Avrupa’ya, her yere yayıyorlar. Hemen İslam birliği, ana ve kesin çözümden bahsediyoruz, İslam birliği. Olmadıktan sonra Pakistan size yardım etsin. “Pakistan buna sessiz kalmayacak.” Hiçbir şey yapamazsın sen.  Tek başına hiçbir şey yapamaz Pakistan. Türkiye tek başına hiçbir şey yapamaz. Nasıl yapsın tek başına Türkiye? Kuran’da olan üsluba uygun değil bir kere bu. Yalnız başına, tek başına, nerede görülmüş böyle? Bütün İslam alemi birlikte hareket ederse, Allah zafer veriyor. Parçalanmış olarak zafer vermiyor, mağlubiyet veriyor. Dolayısıyla Mısır’ı destekleyen Sudan’da da bir parti çıkabilir, Pakistan’da da bir parti çıkabilir-ki, var zaten ama tamamen havada kalıyor, birleşmemişler çünkü. Birleşmeyince, Allah böyle bir felaket veriyor, Allah esirgesin, inşaAllah.

Evet, Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Hocam, Fatih Saraçhane Parkı’nda gösteri yapıyordu kardeşlerimiz Mısır’a destek için. İslam birliği sloganları genel olarak söyleniyormuş.

ADNAN OKTAR: Nihayet. Bak yıllardan beri söylüyoruz, nihayet. Çözüm bu, İslam birliği. Darwinizmin Materyalizmin yok edilmesi bilimle, İslam Birliğinin oluşturulması, konu bu. Derhal bu konu biter. İslam birliği olmazsa, Müslümanları param parça ettikleri için bir gidip orada boğuyorlar. O ona yardım edemiyor, o ona yardım edemiyor. Şimdi odalara bölmüşler Müslümanları. Gidiyorlar bir odada bir Müslüman’ı boğuyorlar, öbür Müslümanlar odalardan bağırıyorlar “eyvah boğuyorlar” diyor ama gelip kurtaramıyor. Sonra öbür odaya sıra geliyor, onu da boğuyorlar, eyvah boğuyorlar diye bağırıyorlar. Öbürler yine kurtaramıyor. Böyle olmaz. Odalardan hepsi çıkacak, bir araya geldin mi, onları boğmaya gelen kurt kaçar. Hemen kaçar. Birleşmezsen boğar seni. Birlikten kuvvet doğar. Birlik olmaları lazım biran önce. Allah’ın emri bu.

Seçim olsun Mursi gelir yine çatışma çıkar, yine sokağa dökülürler. Yani bir şey denenmiş bak seçim olmuş Mursi iktidara gelmiş değil mi? Ve sonrada kavga başlamış. Diyorsun yeniden bir daha seçim yapalım. Yine Mursi kazanır, yine kavga olur, yine ordu devreye girer. Bir daha denersin, yine Mursi kazanır, yine karşı taraf kavgaya başlar, yine ordu müdahale eder, yine kan akar. İttihad-ı İslam’ın dışında çözüm yok. Siyasiler bunu net olarak görmeli, anlamazlıktan gelmeye gerek yok. Atatürk bunu söylüyor rahmetli. Türk İslam alemi için tek kurtuluşun birlik olduğunu söylüyor. Türklük aleminin birleşeceğini, İslam aleminin birleşeceğini söylüyor ve Türkiye’nin öncü olacağını söylüyor. Hatta hilafetin şahsı manevisini meclise bırakmıştır Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne. Bu anlaşılmayacak gibi değil. Siyasiler bu konuda açıkça, dürüstçe, gönül huzuru içinde söyleyecekler. Ya Kuran’a dayalı, samimi, demokratik, akılcı, bilimsel, sanata, estetiğe değer veren, kadını baş tacı eden, güzel bir İslam anlayışıyla, İttihad-ı İslam’ı oluşturalım. Bağnazlığı İslam aleminden yok edelim, konu bitsin demesi lazım. Mısır, İsrail, Türkiye ittifak edecek, konu bitecek bu kadar basit.