DİDEM ÜRER: Sayın Kılıçdaroğlu; “’Atatürk’e Müslüman değil’ diyenlerin, Atatürk’e en büyük kötülüğü yapan insanlar olduğunu belirtti. Ve şunları söyledi; “Ona en büyük kötülüğü biz yaptık. Kul hakkı yedi mi bu insan? Öbür dünyaya dünyalığını mı götürdü? Hayır. Şimdi ben bu insana Müslüman değilsin dersem haksızlık yapmış olmaz mıyım? Ama biz haksızlık ettik. Onu aldık, başka bir şekilde topluma tanıtmaya başladık” dedi.
ADNAN OKTAR: Helal olsun. Öyle yaptılar, fakat ben ne yaptım? Bu oyunu bozdum. Türkiye’de bu oyunu bozan benim, elhamdülillah. Ve arkadaşlarım. Atatürk’ün ne kadar dindar, ne kadar dürüst, ne kadar samimi, ne kadar Türk İslam Birliği yanlısı, İttihad-ı İslam’ı ne kadar coşkuyla anan, isteyen, Kuran’a hayran olan, her gece Kuran okutturan, imam hatipleri kuran, ilahiyatları kurduran, Buhari tefsir ettiren, Elmalı tefsiri yaptıran, Anadolu’ya on binlerce Kuran dağıttıran ve gece gündüz Allah’tan bahseden Atatürk olduğunu anlattık. Belgeleriyle anlattık, ondan sonra oyun bozuldu. Sayın Kılıçdaroğlu bu oyunun bozulmasını bir müjde olarak aktarıyor. Ama oyunu bozanı da arada bir aktarırsa iyi olur. Kim bozmuş bu oyunu, onu da söylemesi lazım.