DİDEM ÜRER: Hocam, Londra merkez Sunday Times Gazetesi Mısır’da tartışılan uzlaşma planına dayandırdığı haberde; “devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ülkeden ayrılmayı kabul etmesi durumunda serbest bırakılacağını” söyledi.
ADNAN OKTAR: Ayrılsın tamam gelsin de, adamın iktidarı elinden alırlar. Serbest seçimler falan olacaksa-ki, sözlerine de güvenilmiyor bunların. Geçenlerde gördünüz Doğu Türkistanlı ağabeyimiz“oyuna getirdiler bizi” dedi. Bize yaklaştılar, işte “özgürlük vereceğiz, her şey iyi olacak, demokrasi olacak. Tabii ki sizin vatanınıza hiçbir şey olmaz. Biz ortalığı düzeltmeye geldik” dediler dedi. Baktık olay öyle değil. Gittikçe yayıldıkça yayıldı, yayıldıkça yayıldı sonra dediler ki: “Burası bizim arkadaş, hadi geçmiş olsun” dediler dedi. Çok kalleş oluyorlar, inanılır gibi değil. Şimdi adamın oradan çıkması, tamam çıkar buraya gelir. Üç ay sonra seçim kararı alınsın, giriş-çıkış da serbest olsun ayrıca. Ama Türkiye’de durabilir yani seçimlere kadar dursun Türkiye’de. Ama oyun oynamasınlar, kalleşlik yapmasınlar. Ahlaksızlık yaparlarsa bu olmaz. Üç aylık bir süre versinler, tamam. Ama o da çok modern olsun, herkesi kucaklasın. Ve egoist olmasın Mısır’ı kurtarmak; Mısır’ı kurtarmakla olmaz kardeşim. O zaman bize ne Mısır’dan, bana ne elin Mısır’ından. Ben o gözle bakarım o zaman. Eğer egoistse, beni ilgilendirmez. Egoist değilse, herkese sahip çıkıyorsa olur. Bütün Müslümanlara, hatta dünyaya sahip çıkacak. Egoistlik çok kızdırıcı. Seçim yedi ay sonra diye atıyorlar, yedi ay sonra da yaptırmazlar.
EBRU ALTAN: Zaten ordu Mübarek’i devirirken de söz vermişti “bir daha müdahalede bulunmayacağız” diye. Sonrasında tekrar zaten sözlerini tutmadılar.
ADNAN OKTAR: Bağnazlıktan ne korkutuyorlar insanları? Şu rezilliği bir bıraksalar, konu bitecek. Bütün dünya tr tir titriyor bağnazlıktan. Pislik iş bağnazlık. İttihad-ı İslam’ı savunsunlar, İsrail’e bir anda sevgi göstersinler, Hıristiyanlara sevgi göstersinler, kiliseler açılsın, sinagoglar açılsın, camiler açılsın kaldıralım sınırları insanlar rahat etsin. Ben anlamıyorum bu kepazeliğin, bu azgınlığın nedenini. Niye memleket, bütün dünya zulüm içinde hayret edilecek bir şey. Ama Allah’ın takdiri.
“Şu halde sen sabret” diyor Cenab-ı Allah. Şeytandan Allah’a sığınırım. Mü’min Suresi 55. “Gerçekten Allah’ın vaadi haktır.” Allah’ın vaadine hep güvenmek lazım Allah diyorsa “İttihad-ı İslam’ı yapacağım” tamam haktır, bekliyoruz. Mehdi’si konusunda, hak. “Günahın için mağfiret dile” af dile. Onda bereket var, güzellik var. Allah bütün Müslümanların, hepimizin günahlarını affetsin. “Akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.” Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillah her zaman Allah’a hamd ediyoruz. Ne güzel sağlık sıhhat veriyor, güzellik iyilik veriyor, bereket veriyor. Aslında karmaşık bir şey yok. Allah “bana hamd edin, dost olun, güzelce yaşayın” diyor. Ama işte kader bu illaki savaşlar da olacak. Çünkü savaş olmazsa barışın lezzetini alamıyor insanlar.