DİDEM ÜRER: Sayın Bekir Bozdağ, bugün Hacı Bektaşi Veli’yi anma törenlerinde kürsüde bir konuşma yapıyor. Kürsüden indiği bir sırada yumruklu saldırıya uğruyor, çenesine isabet ediyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’da tepki gösterdi. Bu kişinin on beş gün önce Kahramanmaraş Belediyesi’nden atıldığı ve akli dengesinin yerinde olmadığı söylendi, sonradan tespit edilmiş.
ADNAN OKTAR: Ama özel ayarlanmıştır. Bekir Hoca ve diğer kişiler biz geçende de söyledik Başbakanımızın da mesela çok iyi korunması gerektiğini söyledik. Ünlü tanınmış kişilerin adeta çember içinde olmaları gerekir. Zaman bozuk, adamların şakası yok. Böyle güvenip rahat bir ortam var diye korumasız olmak olmaz. Korumaları hem sağında, hem solunda her tarafında olmaları gerekir ve kuş uçurtmamaları gerekir. Her seferinde bu tip saldırılara deli birisine yaptırıyorlar, dolayısıyla ceza da almıyor, çok makul de görünüyor, konu örtbas oluyor. Bir de böyle olaylar öncede tahmin edilebilir. Polis olay yerine gidip baktığında riski, gerginliği hissedebilir. Anlaşılabilir yani. Önden gidip orada geniş kapsamlı tedbir alınması lazım. Güvene dayalı bir sistem olmaması gerekiyor. Özellikle riskli toplantılar, riskli sohbet ortamları daha da titiz olunması gereken yerler.
DİDEM ÜRER: Hocam, öncesinde zaten baya bir slogan atılıyor. Orada anlaşılıyor gergin bir ortam oluştuğu, dediğiniz gibi tedbir alınabilecek bir ortamdı.
ADNAN OKTAR: Tabii ki, orada deliyi adamlar tembihlerler. Mesela deli bilmem ne diyorlar “git şunu yap” demişler. Para da verse yapar, yiyecek de verse yapar, yani çok rahat olabilecek bir şey o. Bekir Hoca’ya geçmiş olsun. Sessiz sedasız efendi bir insan, halim bir insan fakat tecrübe olsun, inşaAllah müthiş bir titizlik. Bela geliyorum der yani görülür bela, çoğu zaman görülür. Bazen görülmez ama bazen de bela geliyorum diyor. İnşaAllah.