DİDEM ÜRER: Suudi Arabistan Kralı az önce yaptığı konuşmada, İhvan’ı terörist ilan etmiş az önce ve “Mısır ordusunun arkasındayız” demiş “teröristlere yaptığı mücadelede.”
ADNAN OKTAR: Suudi Arabistan’ı anlamak o kadar zor ki. Terörist olup da adam elinde sopayla odunla geziyor. Ama işte orada yapılan hata şu, siyasi bir hırs var. Siyasi parti, siyaset ruhları oturmuş. Halbuki Bediüzzaman; “siyaset ruhları karatır” diyor. “Ve siyaset cihetiyle en değerli bildiği, en imanlı bildiği bir insanı kafir hükmünde görür, kafir hükmünde olan bir insanı da, melek gibi görür, siyaset cihetiyle” diyor Bediüzzaman ve kardeşi kardeşe karşı negatif siyaset” diyor “adeta karşı hale getirir” diyor. Onun için “Eûzubillâhimineşşeytâne ve’s siyase” diyor. “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım” diyor. Onun için Müslümanlığın siyasetle hakim olması mümkün değil. Müslümanlık, sevgiyle ve herkesi kucaklayarak ve herkesle dost olarak hakim olur. Toplumda genel olarak yaşamaya başladın mı, hükümet ne olursa olsun, konu bitmiştir. Mühim olan toplumun yaşaması. Ama sen adama zorla yaşatmaya kalkarsan, hanımların başını zorla kapatmaya çalışırsan, “işte sen şunu giyeceksin, sen bunu giyeceksin, şunu içeceksin bunu içmeyeceksin, şunu şöyle yaşayacaksın” bunlardan bir tanesi bile insanların dengesi bozabilir. İnsanlar özgür olmalı. Kadın istediği gibi giyinsin kardeşim sana ne? İsterse bikini mayo ile gezsin, ne karışıyorsun. Öyle olunca, toplumun hepsi aynı görüşte olması mümkün olmadığı için, ikiye bölünüyorlar siyaset cihetiyle, ondan sonra o ona, o ona, o ona, o ona. Çok ızdıraplı bir ortam oluyor. Bediüzzaman’ın tespitlerini burada mutlaka devreye koymak, Kuran’ın ölçülerini en başta devrede tutmak ve Peygamberimiz (s.a.v)’in hadislerine göre hareket etmek isabetli olur. Bir kere Mısır’da kimler var karşıtlar Kıptiler. Bağrına bas Kıptileri, nur gibi insanlar. Mesela ne diyor hanımlar “biz başı açık gezeceğiz, bütün Mısır sizin” deyin bağrınıza basın. Dekolte hanımlar “istediğiz gibi hepinizi çok seviyoruz” deyin. Niye korkutuyorsunuz onları, niye tedirgin ediyorsunuz? Mesela orduya gel tamam konuşalım dersiniz, Allah razı olsun geldiniz güzel, iki taraf kavga etmesin diye geldiniz, bir polis gücü olarak geldiniz. Biz meseleyi hallederiz, sizde gelin onlar da gelsinler, hep beraber konuşalım asgari müşterek de rahatlık olsun. Çünkü tevazu gösteren kazanır, mazlum olan kazanır. İhvan burada alttan almakla bir şey kaybetmez. Mesela orduyla konuşma daha akıllı olduğunu gösterir onun, üstün olduğunu gösterir. Herkese karşı kucaklayıcı olduğunda, o zaman ordu der ki “bunlar çok şahane insanlar” der, “biz niye bunlara karşı mücadele edelim” der. Ama zıtlaşan, kavgacı ve inatçı bir insan görünümü vermek çok hatalı bence alttan almak çok güzel olur.