DİDEM ÜRER: 25 Eylül’de de Cem Vakfı Genel Merkezi ve Pir Koca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’ni ziyaret etmişler. Vakıf Genel Müdürü Ali Rıza Kaçan Bey ile sohbet edip, sizin kitaplarınızı hediye etmişler. Kendisi, “Hocanızı çok seviyoruz. Saygı ve selamlarımızı söyleyin lütfen” demiş. Ve “A9 izlediklerini, çok beğendiklerini” iletmiş.
ADNAN OKTAR: Bakın, Alevi nezaketi, Alevi inceliği, Alevi kibarlığı, Alevi sevgisinin farkı işte. Ne kadar güzel, ne kadar nezih insanlar. Ve çok mühim bir denge unsuru ve hepsi Hz. Mehdi (a.s) aşığıdır Aleviler. Hiç öyle lafı değiştirmez ve yiğittirler, maşaAllah. Sünni, kardeşlerimiz de candır. Ama içlerinde bağnazı, yobazı bayağı var. Şiilerin içerisinde de bayağı var. Allah ıslah etsin, Allah düzeltsin.
DİDEM ÜRER: Hocam, ayrıca Alevilerin önemli kitabı olan Buyruk’u size hediye götürmeleri için kardeşlerimize vermişler. Kapağında size selamlarını yazmış. Bir de Cem evi camii projesi hakkında neler düşündüğünüzü merak ediyorlarmış, onu sormuşlar.
ADNAN OKTAR: Çok güzel olur. Biz Alevi kardeşlerimizle karşılaşmak için uğraşmamız gerekiyor. Ne şahane olur, camiye gittiğimizde hemen Cem evi. Namazdan çıkar, Cem evine giderim saz dinlerim, Alevi özdeyişlerini dinlerim, güzel Alevi nefesleri dinlerim, içim açılır. Onların olgunluğunu, nezaketini görürüm. İnsan sevgisini, hayvanlara, bitkilere olan sevgilerini görürüm, bağnazlığa karşı nezih ve nezaketli tavırlarını görürüm. Mesela bağnazla mücadelede Alevi sert değildir. Orada da çok şefkatlidir, hep sevgidir. O sazın nağmeleriyle dillerinden akan nur gibidir. Müthiş bir sevgi, müthiş bir muhabbet denizi oluşur. İnsanların içi açılır, beyni ferahlar, çok güzel olur, çam isabet. Ama biraz sanki böyle zor bir şeymiş gibi gösteriyorlar. Halbuki yaygın olarak o şekilde olması lazım. Bak o resimleri bir daha göster şimdi. Bak, görüyor musun insancıl ifadeyi yüzlerinde? Atatürk’ün resmi orada asılı. Bağnazlığa karşı tavırları üsluplarından, yüzlerindeki ifadeden, nurdan, ışıktan anlaşılıyor. Ve dost canlısı insanlar, sevgi dolu insanlar, olgun insanlar. Dedeler Anadolu’da hep böyle erdemli insanlar yetiştirmişlerdir. Arif kişileri yetiştirmişlerdir. Çok ariftir Aleviler. Sohbetleri, sözleri kalbe ferahlık verir. Müthiş bir insan sevgisi, müthiş bir çocuk sevgisi, müthiş bir hayvan sevgisi, bitki sevgisi onların ruhunda vardır. Yunus Emre’nin şiirlerinde mesela Bektaşi’dir Yunus Emre, içimiz eriyor dinlerken. Bektaşi deyişleri, Alevilerin o güzel nağmeleri, o sazla dile getirdikleri güzel sözler, kalplere ferahlıktır. Çok iyi yapmışlar, maşaAllah. Allah razı olsun, inşaAllah. Hepsine selam ediyoruz, Alevi kardeşlerimize.