DİDEM ÜRER: Cem Küçük;” İsrail’in bölgede kargaşa olmasını istediğini, güçlü Mısır, Irak ve Suriye’nin kendisi için bir tehdit olacağını” yazdı Hocam. “1982 yayınlanan Yinon raporunda Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun parçalanmasının İsrail’in güvenliği için elzem olduğunun iddia edildiğini ve eğer bu iddialar doğruysa bu Ortadoğu’ya barışın kolay kolay gelmeyeceğini” yazmış.
ADNAN OKTAR: Müslümanlar, o kadar iradeli olursa, o kadar kararlı olursa, mesel hallolur. Ama zayıf iradeli olurlarsa, tabii ki herkes tokatlar, herkes ezer, herkes parçalar. Müslüman Kuran’da tarif edildiği gibi güçlü ve kararlı olacak. Birleşecek, İttihad-ı İslam’ı savunacak, İttihad-ı İslam’ı oluşturacak, başlarına bir lider seçecekler, o zaman hiç kimse onları parçalayıp bölüp olayların içine çekemez. Gayet kolay formül varken bu formülden şiddetle kaçınıp, Allah’ın emrine şiddetle karşı gelip sonra da “İsrail bizi parçaladı, İsrail bizi mahvetti, bir türlü bölünmekten kurtulamıyoruz, parçalanmaktan kurtulamıyoruz” demek, çok yanlış olur. Onu kendi alimlerinin, hocalarının üsluplarında arasınlar. İsrailli hangi alim geliyor da onlara “parçalanın bölünün” diyor? Kendileri istiyorlar parçalanmayı bölünmeyi. “Parçalanmakta rahmet var” diyor adam. “Bölünmekte rahmet var” diyor, “ihtilafta rahmet var” diyor. “Müslümanların birbiriyle uğraşmasında rahmet var” diyor. Yani savaşmakta rahmet var diyor özetle. Böyle kafadaki adama İsrail’in müdahalesi niye gerekiyor ki?
DİDEM ÜRER: Cem Küçük, tam doğruyu aktarmam açısından yazısında, “İsrail’in içinde bir kesimin bunu istediğini, bir kesim Amerikalıların da Daniel Pipes gibi ‘bırakalım Müslümanlar birbirini yesin’ zihniyetinde olduğunu” açıklamış yazısında.
ADNAN OKTAR: Doğru. Onlar da yine Müslümanların acımasız olduğunu düşünüyorlar. Binlerce ölüm nedeni var, bir tane, iki tane, üç tane değil. Müslüman böyle bir toplumda yaşadığında her an öldürülebilir her an. Mesela bir cümlesinden, bir konuşmasından, bir tavrından, farkına bile varmadığı bir şeyden öldürülebilir. Tam bir dehşet topumu istiyor adamlar. Dolayısıyla onlar da bundan nefret ediyorlar, hoşlanmıyorlar benim gördüğüm. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Bunun düzeltilmesi için; İttihad-ı İslam’ın oluşturulması, sahabenin İslam anlayışının, Kuran’daki İslam anlayışının uygulanması gerekiyor. Müslümanların birbirini sevmesi ve kardeş olması gerekiyor. Bunun için de Mehdiyet ve Hz. İsa Mesih (a.s)’ın varlığı, O’nun mübarek kudümü, bunun istenmesi lazım. “Yok, biz kendi aklımızla yaparız” diyorlar. O zaman böyle sürünürsün işte. Sürekli acı çekiyorlar.