OK GİBİ HÛBLAR BENİ YAYDAN YABANA ATTILAR
(Ah…) Ok gibi hûblar* beni yaydan yabana attılar (hey…)
(Ah…) Bilmediler kadrimi ucuz bahaya sattılar (hey…)
(Ah…) Neydi vaktinde güzeller buseler vaad ettiler (hey…)
Bir söz ile hasılı şu gönlümü aldattılar

(Yâr…)Hani ya sadık deyu methettiğin ol nevcivan
Dün gece ol dilberi bir badeye oynattılar (hey…)
Gördüm ol huri sıfat ağyar ile ülfet eyler (hey…)
Hasetinden Dertli’yi toplar gibi patlattılar
Makam: Muhayyer Divan
Güfte: Âşık DERTLİ
Bestekârı meçhûl.

Hûb: f. Hoş, güzel, iyi.
(Güzeller, beni tıpkı yay ile atılan bir ok gibi uzaklara attılar.
Kadrimi bilmediler, ucuz bahaya sattılar.
Bir zamanlar, güzeller bana öpücükler vaat ettiler; kısacası, bir söz ile şu gönlümü aldattılar.
“Sadıktır” diye övdüğüm o genç sevgiliyi, dün gece bir kadehe oynattılar.
O melek görünüşlü sevgilinin başkalarıyla dostluk ettiğini görünce, hasedimden toplar gibi patladım.)

Yöneten (Şef): Hayati ÇİFTÇİ